Transfeminen Sağlığı | Estrojenler

Transfeminen Sağlığı | Estrojenler

Transfeminen Sağlığı | Estrojenler

İnsan vücudunda doğal olarak bulunan birincil biyoeşdeğer (bioidentical) form olan estradiol, transfeminenler için uygulanan HRT’de kullanılan temel estrojendir. Estradiol hemihidrat (EH), özünde estradiol ile eşdeğer ve birbirinin yerine kullanılabilen başka bir estradiol formudur. Ayrıca bazen estradiol yerine estradiol esterleri (örn. estradiol valerat) de kullanılmaktadır. Estradiol esterleri, estradiolün ön ilaçları (vücutta estradiol’e dönüşmektedirler) ve biyolojik etkileri estradiol ile temelde aynıdır. Ancak enjeksiyon yoluyla kullanıldıklarında enjeksiyon bölgesinden daha yavaş emildikleri için daha uzun etki süreleri vardır ve bu; daha uzun aralıklarla doz alımı imkanı sağlamaktadır. Başlıca estradiol esterleri olarak estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn), estradiol undesilat (EU) ve poliestradiol fosfat (PEP) örnek gösterilebilir.

  • Estradiol valerat (EV), Türkiye'de piyasada yalnızca tablet formunda bulunmaktadır (Cyclo-Progynova, Climen, Divina), yurt dışında ise piyasada enjeksiyon formlarında da bulunmaktadır (Progynon Depot, Delestrogen).

  • Estradiol sipionat (EC), yurt dışında enjeksiyon formunda bulunmaktadır (Depo-Estradiol).

  • Estradiol enantat (EEn), yurt dışındaki resmi piyasada transfeminenler için kullanılması önerilmeyen bir progestin ile kombine şeklinde bulunmaktadır buna karşın yurt dışında bulunan bazı yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Estradiol undesilat (EU), piyasadan çekilmiştir ve resmi olarak piyasada bulunmamaktadır fakat yurt dışında bulunan yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Poliestradiol fosfat (PEP), polimer biçimindeki enjekte edilebilir bir estradiol ön ilacıdır; yavaş metabolize olur ve çok uzun etki süresine sahiptir. Resmi piyasada geçtiğimiz yıllarda bulmak gittikçe zorlaşmıştır ya da bazı ülkelerde piyasadan tamamen çekilmiştir (Estradurin).

Biyoeşdeğer olmayan estrojenler örneğin etinilestradiol (EE; doğum kontrol haplarında bulunur), konjuge estrojenler (CEEs; piyasa ismi Premarin; menopoz hormon tedavisinde kullanılır) ve dietilstilbestrol (DES; eskiden yaygın olarak kullanılmakta olup günümüzde kullanılmamaktadır), karaciğer metabolizmasına daha dirençlidir ve estradiol gibi biyoeşdeğer estrojenlerle karşılaştırıldığında (Anderson vd., 2004Curb vd., 2006Prentice ve Anderson, 2008Prentice, 2014Tablo; Mammen, 1992Amitrano vd., 2002Peck-Radosavljevic, 2007) karaciğerde estrojen aracılı sentez üzerinde orantısız etkiler göstermektedirler. Bu sebeple pıhtılaşma üzerinde çok daha güçlü bir etkiye sahiptirler ve kan pıhtısı ile ilişkili kardiyovasküler sorunlar gibi belirli sağlık problemleri açısından daha yüksek risk taşımaktadırlar (van Kesteren vd., 1997Asscheman vd., 2011Asscheman vd., 2014). Aynı zamanda testosteron baskılanması için çok daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabilmesi nedeniyle de, biyoeşdeğer olmayan estrojenler transfeminenlerin HRT’sinde ideal olarak asla kullanılmamalıdır. Bunlara örnek olarak piyasada Diane, Drospera, Desolett, Myralon, Ginera, Reginon, Dienille, Crogynon, Ranova, Leverette, Yasmin, Elleacnelle, Gynelle, Drosetil isimleri ile bulunurlar.

Estradiol, testislere sahip bireylerde (AMAB) doz ile bağlantılı bir şekilde testosteron seviyelerini baskılamaktadır. Fizyolojik ve kılavuz temelli estradiol seviyeleri (<200 pg/mL veya <734 pmol/L), gonadları alınmamış (Slack vd., 2023; Krishnamurthy vd., 2023; Liang vd., 2018) transfeminenlerde testosteron seviyelerini cis kadın aralığına düşürmek için genellikle yeterli olmamaktadır. Bu nedenle transfeminenler HRT’de iken estradiol genellikle antiandrojen veya progestojen ile birlikte kullanılmaktadır (Hembree vd., 2017; Rose vd., 2021; Coleman vd., 2022). Bu kombinasyonda estradiol, testosteron seviyelerini kısmen baskılarken, geriye kalan testosteron da antiandrojen veya progestojen tarafından ek olarak baskılanmaktadır. Her ne kadar kombinasyon içeren HRT’nin testosteronu tam olarak baskılamada veya engellemede etkili olabilse de (örn. CPA veya bikalutamid ile), bazı antiandrojen ve progestojen türleriyle testosteron baskılanmasının eksik kalabildiği durumlar da mevcuttur (örn. spironolakton) (Jain vd., 2019). Buna karşın fizyolojik estradiol seviyeleriyle kıyaslandığında, fizyolojik üstü (veya sürafizyolojik: cis kadın değerlerinin üstü) estradiol seviyeleri tek başına estradiol kullanımıyla testosteron seviyelerini düzenli ve tam biçimde cis kadın aralığına kadar baskılayabilmektedir (Gooren vd., 1984 [Grafik]; Igo ve Visram, 2021Herndon vd., 2023). Bu alternatif yaklaşım sıklıkla yüksek doz estradiol monoterapisi olarak adlandırılmaktadır ve antiandrojenler ile progestojenlerin yan etkilerinden, risklerinden ve maliyetlerinden kaçınma avantajına sahiptir. Ancak bu yaklaşım uluslararası rehberlerin önerdiği seviyelerin üzerine çıkan estradiol seviyeleri ile tek başına estradiolün sebep olduğu daha yüksek sağlık riskleri dezavantajını da taşır. Klinik uygulamada sıklıkla fizyolojik estradiol dozları ve kombinasyon içeren HRT tercih edilirken, yüksek doz estradiol monoterapisi genellikle (dışarıdan yardım almadan) kendi kendine (DIY) HRT uygulayan transfeminenlerde daha sık görülmektedir.

Estradiolün feminenleştirici etkilerinin, androjen yokluğunda ve nispeten düşük seviyelerde maksimize olduğu görülmektedir. Daha yüksek estradiol dozları ve fizyolojik üstü estradiol seviyeleri, testosteronun daha fazla baskılanmasını sağlama dışında, transfeminenlerde daha iyi bir feminenleşme ile ilişkili değildir (Deutsch, 2016Nolan ve Cheung, 2021). Her ne kadar aksi düşünülse de yapılan çalışmalardan elde edilen bazı veriler, HRT’nin erken dönemlerinde uygulanan yüksek estrojen dozlarının, meme gelişimini olumsuz etkileyebileceğine işaret etmektedir. Bu sebeple transfeminenlerin HRT’sindeki asıl hedef, belli bir estradiol seviyesine ulaşmaktan ziyade testosteron seviyelerinin baskılanması üzerinedir. Yüksek estrojen dozlarının (bu örnekte estradiol dahil) kan pıhtısı ve kardiyovasküler sorunlar gibi istenmeyen sağlık etkileri açısından riskleri de daha yüksektir (Dittrich vd. 2005Mueller vd. 2005; Mueller vd. 2006; Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Dolayısıyla transfeminenler için fizyolojik estradiol dozlarının kullanımı idealdir. Bununla birlikte yetersiz testosteron baskılanması durumunda yüksek estrojen dozları daha faydalı olabilmektedir, oral yol olmayan diğer yollardan alınan biyoeşdeğer estradiol söz konusu olduğunda mutlak risk çok daha düşüktür; bu durum daha çok belli başlı risk faktörlerine (örn. ileri yaş, fiziksel hareketsizlik, obezite, eşzamanlı progestojen kullanımı, sigara kullanımı, cerrahi işlemler, nadir trombofilik bozukluklar) sahip kişilerde ciddi önem taşımaktadır. Daha fazla/yeterli testosteron baskılanması gerekiyorsa, ilgili risk faktörleri taşımayan (örn. sağlıklı genç bireyler) kişilerde, sınırlı derecede fizyoloji-üstü dozlarda oral yol ile olmayan estradiol kullanımı, risk-yarar dengesi açısından makul olabilmektedir (Blasdel vd., 2021; Kotamarti vd., 2021).

Estradiol ve estradiol esterleri transfeminenlerin HRT’sinde genellikle oral yol ile (ağızdan), dil altından (sublingual), transdermal (cilde uygulanarak), enjeksiyon ile (intramüsküler veya subkütan) veya implant şeklinde kullanılmaktadır (Kuhl, 2005).

İnsan vücudunda doğal olarak bulunan birincil biyoeşdeğer (bioidentical) form olan estradiol, transfeminenler için uygulanan HRT’de kullanılan temel estrojendir. Estradiol hemihidrat (EH), özünde estradiol ile eşdeğer ve birbirinin yerine kullanılabilen başka bir estradiol formudur. Ayrıca bazen estradiol yerine estradiol esterleri (örn. estradiol valerat) de kullanılmaktadır. Estradiol esterleri, estradiolün ön ilaçları (vücutta estradiol’e dönüşmektedirler) ve biyolojik etkileri estradiol ile temelde aynıdır. Ancak enjeksiyon yoluyla kullanıldıklarında enjeksiyon bölgesinden daha yavaş emildikleri için daha uzun etki süreleri vardır ve bu; daha uzun aralıklarla doz alımı imkanı sağlamaktadır. Başlıca estradiol esterleri olarak estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn), estradiol undesilat (EU) ve poliestradiol fosfat (PEP) örnek gösterilebilir.

  • Estradiol valerat (EV), Türkiye'de piyasada yalnızca tablet formunda bulunmaktadır (Cyclo-Progynova, Climen, Divina), yurt dışında ise piyasada enjeksiyon formlarında da bulunmaktadır (Progynon Depot, Delestrogen).

  • Estradiol sipionat (EC), yurt dışında enjeksiyon formunda bulunmaktadır (Depo-Estradiol).

  • Estradiol enantat (EEn), yurt dışındaki resmi piyasada transfeminenler için kullanılması önerilmeyen bir progestin ile kombine şeklinde bulunmaktadır buna karşın yurt dışında bulunan bazı yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Estradiol undesilat (EU), piyasadan çekilmiştir ve resmi olarak piyasada bulunmamaktadır fakat yurt dışında bulunan yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Poliestradiol fosfat (PEP), polimer biçimindeki enjekte edilebilir bir estradiol ön ilacıdır; yavaş metabolize olur ve çok uzun etki süresine sahiptir. Resmi piyasada geçtiğimiz yıllarda bulmak gittikçe zorlaşmıştır ya da bazı ülkelerde piyasadan tamamen çekilmiştir (Estradurin).

Biyoeşdeğer olmayan estrojenler örneğin etinilestradiol (EE; doğum kontrol haplarında bulunur), konjuge estrojenler (CEEs; piyasa ismi Premarin; menopoz hormon tedavisinde kullanılır) ve dietilstilbestrol (DES; eskiden yaygın olarak kullanılmakta olup günümüzde kullanılmamaktadır), karaciğer metabolizmasına daha dirençlidir ve estradiol gibi biyoeşdeğer estrojenlerle karşılaştırıldığında (Anderson vd., 2004Curb vd., 2006Prentice ve Anderson, 2008Prentice, 2014Tablo; Mammen, 1992Amitrano vd., 2002Peck-Radosavljevic, 2007) karaciğerde estrojen aracılı sentez üzerinde orantısız etkiler göstermektedirler. Bu sebeple pıhtılaşma üzerinde çok daha güçlü bir etkiye sahiptirler ve kan pıhtısı ile ilişkili kardiyovasküler sorunlar gibi belirli sağlık problemleri açısından daha yüksek risk taşımaktadırlar (van Kesteren vd., 1997Asscheman vd., 2011Asscheman vd., 2014). Aynı zamanda testosteron baskılanması için çok daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabilmesi nedeniyle de, biyoeşdeğer olmayan estrojenler transfeminenlerin HRT’sinde ideal olarak asla kullanılmamalıdır. Bunlara örnek olarak piyasada Diane, Drospera, Desolett, Myralon, Ginera, Reginon, Dienille, Crogynon, Ranova, Leverette, Yasmin, Elleacnelle, Gynelle, Drosetil isimleri ile bulunurlar.

Estradiol, testislere sahip bireylerde (AMAB) doz ile bağlantılı bir şekilde testosteron seviyelerini baskılamaktadır. Fizyolojik ve kılavuz temelli estradiol seviyeleri (<200 pg/mL veya <734 pmol/L), gonadları alınmamış (Slack vd., 2023; Krishnamurthy vd., 2023; Liang vd., 2018) transfeminenlerde testosteron seviyelerini cis kadın aralığına düşürmek için genellikle yeterli olmamaktadır. Bu nedenle transfeminenler HRT’de iken estradiol genellikle antiandrojen veya progestojen ile birlikte kullanılmaktadır (Hembree vd., 2017; Rose vd., 2021; Coleman vd., 2022). Bu kombinasyonda estradiol, testosteron seviyelerini kısmen baskılarken, geriye kalan testosteron da antiandrojen veya progestojen tarafından ek olarak baskılanmaktadır. Her ne kadar kombinasyon içeren HRT’nin testosteronu tam olarak baskılamada veya engellemede etkili olabilse de (örn. CPA veya bikalutamid ile), bazı antiandrojen ve progestojen türleriyle testosteron baskılanmasının eksik kalabildiği durumlar da mevcuttur (örn. spironolakton) (Jain vd., 2019). Buna karşın fizyolojik estradiol seviyeleriyle kıyaslandığında, fizyolojik üstü (veya sürafizyolojik: cis kadın değerlerinin üstü) estradiol seviyeleri tek başına estradiol kullanımıyla testosteron seviyelerini düzenli ve tam biçimde cis kadın aralığına kadar baskılayabilmektedir (Gooren vd., 1984 [Grafik]; Igo ve Visram, 2021Herndon vd., 2023). Bu alternatif yaklaşım sıklıkla yüksek doz estradiol monoterapisi olarak adlandırılmaktadır ve antiandrojenler ile progestojenlerin yan etkilerinden, risklerinden ve maliyetlerinden kaçınma avantajına sahiptir. Ancak bu yaklaşım uluslararası rehberlerin önerdiği seviyelerin üzerine çıkan estradiol seviyeleri ile tek başına estradiolün sebep olduğu daha yüksek sağlık riskleri dezavantajını da taşır. Klinik uygulamada sıklıkla fizyolojik estradiol dozları ve kombinasyon içeren HRT tercih edilirken, yüksek doz estradiol monoterapisi genellikle (dışarıdan yardım almadan) kendi kendine (DIY) HRT uygulayan transfeminenlerde daha sık görülmektedir.

Estradiolün feminenleştirici etkilerinin, androjen yokluğunda ve nispeten düşük seviyelerde maksimize olduğu görülmektedir. Daha yüksek estradiol dozları ve fizyolojik üstü estradiol seviyeleri, testosteronun daha fazla baskılanmasını sağlama dışında, transfeminenlerde daha iyi bir feminenleşme ile ilişkili değildir (Deutsch, 2016Nolan ve Cheung, 2021). Her ne kadar aksi düşünülse de yapılan çalışmalardan elde edilen bazı veriler, HRT’nin erken dönemlerinde uygulanan yüksek estrojen dozlarının, meme gelişimini olumsuz etkileyebileceğine işaret etmektedir. Bu sebeple transfeminenlerin HRT’sindeki asıl hedef, belli bir estradiol seviyesine ulaşmaktan ziyade testosteron seviyelerinin baskılanması üzerinedir. Yüksek estrojen dozlarının (bu örnekte estradiol dahil) kan pıhtısı ve kardiyovasküler sorunlar gibi istenmeyen sağlık etkileri açısından riskleri de daha yüksektir (Dittrich vd. 2005Mueller vd. 2005; Mueller vd. 2006; Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Dolayısıyla transfeminenler için fizyolojik estradiol dozlarının kullanımı idealdir. Bununla birlikte yetersiz testosteron baskılanması durumunda yüksek estrojen dozları daha faydalı olabilmektedir, oral yol olmayan diğer yollardan alınan biyoeşdeğer estradiol söz konusu olduğunda mutlak risk çok daha düşüktür; bu durum daha çok belli başlı risk faktörlerine (örn. ileri yaş, fiziksel hareketsizlik, obezite, eşzamanlı progestojen kullanımı, sigara kullanımı, cerrahi işlemler, nadir trombofilik bozukluklar) sahip kişilerde ciddi önem taşımaktadır. Daha fazla/yeterli testosteron baskılanması gerekiyorsa, ilgili risk faktörleri taşımayan (örn. sağlıklı genç bireyler) kişilerde, sınırlı derecede fizyoloji-üstü dozlarda oral yol ile olmayan estradiol kullanımı, risk-yarar dengesi açısından makul olabilmektedir (Blasdel vd., 2021; Kotamarti vd., 2021).

Estradiol ve estradiol esterleri transfeminenlerin HRT’sinde genellikle oral yol ile (ağızdan), dil altından (sublingual), transdermal (cilde uygulanarak), enjeksiyon ile (intramüsküler veya subkütan) veya implant şeklinde kullanılmaktadır (Kuhl, 2005).

İnsan vücudunda doğal olarak bulunan birincil biyoeşdeğer (bioidentical) form olan estradiol, transfeminenler için uygulanan HRT’de kullanılan temel estrojendir. Estradiol hemihidrat (EH), özünde estradiol ile eşdeğer ve birbirinin yerine kullanılabilen başka bir estradiol formudur. Ayrıca bazen estradiol yerine estradiol esterleri (örn. estradiol valerat) de kullanılmaktadır. Estradiol esterleri, estradiolün ön ilaçları (vücutta estradiol’e dönüşmektedirler) ve biyolojik etkileri estradiol ile temelde aynıdır. Ancak enjeksiyon yoluyla kullanıldıklarında enjeksiyon bölgesinden daha yavaş emildikleri için daha uzun etki süreleri vardır ve bu; daha uzun aralıklarla doz alımı imkanı sağlamaktadır. Başlıca estradiol esterleri olarak estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn), estradiol undesilat (EU) ve poliestradiol fosfat (PEP) örnek gösterilebilir.

  • Estradiol valerat (EV), Türkiye'de piyasada yalnızca tablet formunda bulunmaktadır (Cyclo-Progynova, Climen, Divina), yurt dışında ise piyasada enjeksiyon formlarında da bulunmaktadır (Progynon Depot, Delestrogen).

  • Estradiol sipionat (EC), yurt dışında enjeksiyon formunda bulunmaktadır (Depo-Estradiol).

  • Estradiol enantat (EEn), yurt dışındaki resmi piyasada transfeminenler için kullanılması önerilmeyen bir progestin ile kombine şeklinde bulunmaktadır buna karşın yurt dışında bulunan bazı yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Estradiol undesilat (EU), piyasadan çekilmiştir ve resmi olarak piyasada bulunmamaktadır fakat yurt dışında bulunan yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından üretilmektedirler.

  • Poliestradiol fosfat (PEP), polimer biçimindeki enjekte edilebilir bir estradiol ön ilacıdır; yavaş metabolize olur ve çok uzun etki süresine sahiptir. Resmi piyasada geçtiğimiz yıllarda bulmak gittikçe zorlaşmıştır ya da bazı ülkelerde piyasadan tamamen çekilmiştir (Estradurin).

Biyoeşdeğer olmayan estrojenler örneğin etinilestradiol (EE; doğum kontrol haplarında bulunur), konjuge estrojenler (CEEs; piyasa ismi Premarin; menopoz hormon tedavisinde kullanılır) ve dietilstilbestrol (DES; eskiden yaygın olarak kullanılmakta olup günümüzde kullanılmamaktadır), karaciğer metabolizmasına daha dirençlidir ve estradiol gibi biyoeşdeğer estrojenlerle karşılaştırıldığında (Anderson vd., 2004Curb vd., 2006Prentice ve Anderson, 2008Prentice, 2014Tablo; Mammen, 1992Amitrano vd., 2002Peck-Radosavljevic, 2007) karaciğerde estrojen aracılı sentez üzerinde orantısız etkiler göstermektedirler. Bu sebeple pıhtılaşma üzerinde çok daha güçlü bir etkiye sahiptirler ve kan pıhtısı ile ilişkili kardiyovasküler sorunlar gibi belirli sağlık problemleri açısından daha yüksek risk taşımaktadırlar (van Kesteren vd., 1997Asscheman vd., 2011Asscheman vd., 2014). Aynı zamanda testosteron baskılanması için çok daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabilmesi nedeniyle de, biyoeşdeğer olmayan estrojenler transfeminenlerin HRT’sinde ideal olarak asla kullanılmamalıdır. Bunlara örnek olarak piyasada Diane, Drospera, Desolett, Myralon, Ginera, Reginon, Dienille, Crogynon, Ranova, Leverette, Yasmin, Elleacnelle, Gynelle, Drosetil isimleri ile bulunurlar.

Estradiol, testislere sahip bireylerde (AMAB) doz ile bağlantılı bir şekilde testosteron seviyelerini baskılamaktadır. Fizyolojik ve kılavuz temelli estradiol seviyeleri (<200 pg/mL veya <734 pmol/L), gonadları alınmamış (Slack vd., 2023; Krishnamurthy vd., 2023; Liang vd., 2018) transfeminenlerde testosteron seviyelerini cis kadın aralığına düşürmek için genellikle yeterli olmamaktadır. Bu nedenle transfeminenler HRT’de iken estradiol genellikle antiandrojen veya progestojen ile birlikte kullanılmaktadır (Hembree vd., 2017; Rose vd., 2021; Coleman vd., 2022). Bu kombinasyonda estradiol, testosteron seviyelerini kısmen baskılarken, geriye kalan testosteron da antiandrojen veya progestojen tarafından ek olarak baskılanmaktadır. Her ne kadar kombinasyon içeren HRT’nin testosteronu tam olarak baskılamada veya engellemede etkili olabilse de (örn. CPA veya bikalutamid ile), bazı antiandrojen ve progestojen türleriyle testosteron baskılanmasının eksik kalabildiği durumlar da mevcuttur (örn. spironolakton) (Jain vd., 2019). Buna karşın fizyolojik estradiol seviyeleriyle kıyaslandığında, fizyolojik üstü (veya sürafizyolojik: cis kadın değerlerinin üstü) estradiol seviyeleri tek başına estradiol kullanımıyla testosteron seviyelerini düzenli ve tam biçimde cis kadın aralığına kadar baskılayabilmektedir (Gooren vd., 1984 [Grafik]; Igo ve Visram, 2021Herndon vd., 2023). Bu alternatif yaklaşım sıklıkla yüksek doz estradiol monoterapisi olarak adlandırılmaktadır ve antiandrojenler ile progestojenlerin yan etkilerinden, risklerinden ve maliyetlerinden kaçınma avantajına sahiptir. Ancak bu yaklaşım uluslararası rehberlerin önerdiği seviyelerin üzerine çıkan estradiol seviyeleri ile tek başına estradiolün sebep olduğu daha yüksek sağlık riskleri dezavantajını da taşır. Klinik uygulamada sıklıkla fizyolojik estradiol dozları ve kombinasyon içeren HRT tercih edilirken, yüksek doz estradiol monoterapisi genellikle (dışarıdan yardım almadan) kendi kendine (DIY) HRT uygulayan transfeminenlerde daha sık görülmektedir.

Estradiolün feminenleştirici etkilerinin, androjen yokluğunda ve nispeten düşük seviyelerde maksimize olduğu görülmektedir. Daha yüksek estradiol dozları ve fizyolojik üstü estradiol seviyeleri, testosteronun daha fazla baskılanmasını sağlama dışında, transfeminenlerde daha iyi bir feminenleşme ile ilişkili değildir (Deutsch, 2016Nolan ve Cheung, 2021). Her ne kadar aksi düşünülse de yapılan çalışmalardan elde edilen bazı veriler, HRT’nin erken dönemlerinde uygulanan yüksek estrojen dozlarının, meme gelişimini olumsuz etkileyebileceğine işaret etmektedir. Bu sebeple transfeminenlerin HRT’sindeki asıl hedef, belli bir estradiol seviyesine ulaşmaktan ziyade testosteron seviyelerinin baskılanması üzerinedir. Yüksek estrojen dozlarının (bu örnekte estradiol dahil) kan pıhtısı ve kardiyovasküler sorunlar gibi istenmeyen sağlık etkileri açısından riskleri de daha yüksektir (Dittrich vd. 2005Mueller vd. 2005; Mueller vd. 2006; Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Dolayısıyla transfeminenler için fizyolojik estradiol dozlarının kullanımı idealdir. Bununla birlikte yetersiz testosteron baskılanması durumunda yüksek estrojen dozları daha faydalı olabilmektedir, oral yol olmayan diğer yollardan alınan biyoeşdeğer estradiol söz konusu olduğunda mutlak risk çok daha düşüktür; bu durum daha çok belli başlı risk faktörlerine (örn. ileri yaş, fiziksel hareketsizlik, obezite, eşzamanlı progestojen kullanımı, sigara kullanımı, cerrahi işlemler, nadir trombofilik bozukluklar) sahip kişilerde ciddi önem taşımaktadır. Daha fazla/yeterli testosteron baskılanması gerekiyorsa, ilgili risk faktörleri taşımayan (örn. sağlıklı genç bireyler) kişilerde, sınırlı derecede fizyoloji-üstü dozlarda oral yol ile olmayan estradiol kullanımı, risk-yarar dengesi açısından makul olabilmektedir (Blasdel vd., 2021; Kotamarti vd., 2021).

Estradiol ve estradiol esterleri transfeminenlerin HRT’sinde genellikle oral yol ile (ağızdan), dil altından (sublingual), transdermal (cilde uygulanarak), enjeksiyon ile (intramüsküler veya subkütan) veya implant şeklinde kullanılmaktadır (Kuhl, 2005).

Ek Notlar

Yetişkinᵃ Transfeminenler için Estradiolün Mevcut Formları ve Önerilen Dozları*

İlaç

Uygulama Yolu

Form

Doz

Estradiol

Oral

Tablet

2–8 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

0,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Bant (yama)

50–400 μg/gün

 

Transdermal

Jel

1,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Sprey

Önerilmemektedir

 

Subkütan implant

Pellet

25–150 mg/6 ay

Estradiol valerat (EV)

Oral

Tablet

3–10 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

1–8 mg/günᵇᵈ

 

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol sipionat (EC)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

 

 

Süspansiyon

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol enantat (EEn)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

Estradiol benzoat (EB)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,15–0,75 mg/gün; veya
0,3–1,5 mg/2 gün; veya
0,45–2,25 mg/3 gün

Estradiol undesilat (EU)ᵉ

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

2–12 mg/14 gün; veya
4–24 mg/28 gün; veya
6–36 mg/42 gün

Poliestradiol fosfat (PEP)

IM enjeksiyon

Solüsyon

40–160 mg/ay

Bu tablo alınabilecek minimum ve maksimum dozları içermektedir. Minimum doz, başlangıç dozu anlamına gelmez, aynı zamanda maksimum doz bir kişinin rejiminde alabileceği maksimum dozu da ifade etmez. Maksimum doz diğer herhangi bir ilaç ya da hormon alınmadığı takdirde kan tahlilleri gibi deliller üzerine çıkılabilecek maksimum dozu ifade eder. HRT'nin hangi kısmında ne kadar doz kullanılacağına ilişkin detaylara sıradaki tabloda yer almaktadır.

Ergenlik (pubertal) dönemindeki transfeminenlerde, normal kadın ergenlik dönemini taklit etmek için daha düşük estradiol dozları kullanılmalıdır (Frederiksen vd., 2020; Kushnir vd., 2008).
Günde bir kez yerine, günde 2–4 kez (her 6–12 saatte bir) bölünmüş dozların kullanımı önerilmektedir (Ahokas, Kaukoranta, ve Aito, 1999; Ahokas vd., 2001; Jalal, E., ve Baldwin, C. 2023; Kariyawasam vd. 2024).
Bu estradiol formu, istenenden daha düşük estradiol seviyelerine neden olmasından dolayı önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).
Estradiol valerat, estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %75’ini barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).
Estradiol undecylate’ın dozları ve enjeksiyon aralıkları, çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).
Daha yüksek bir yükleme (loading) dozu —örneğin, ilk bir veya iki enjeksiyon için 240 mg ya da 320 mg poliestradiol fosfat — estradiol seviyelerinin kararlı ve sabit hale (steady-state) daha hızlı ulaşmasını sağlayabilmektedir. Bununla birlikte, bu preparat yakın zamanda üretimden çekilmiştir ve piyasada artık bulunmamaktadır.

Ek Notlar

Yetişkinᵃ Transfeminenler için Estradiolün Mevcut Formları ve Önerilen Dozları*

İlaç

Uygulama Yolu

Form

Doz

Estradiol

Oral

Tablet

2–8 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

0,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Bant (yama)

50–400 μg/gün

 

Transdermal

Jel

1,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Sprey

Önerilmemektedir

 

Subkütan implant

Pellet

25–150 mg/6 ay

Estradiol valerat (EV)

Oral

Tablet

3–10 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

1–8 mg/günᵇᵈ

 

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol sipionat (EC)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

 

 

Süspansiyon

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol enantat (EEn)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

Estradiol benzoat (EB)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,15–0,75 mg/gün; veya
0,3–1,5 mg/2 gün; veya
0,45–2,25 mg/3 gün

Estradiol undesilat (EU)ᵉ

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

2–12 mg/14 gün; veya
4–24 mg/28 gün; veya
6–36 mg/42 gün

Poliestradiol fosfat (PEP)

IM enjeksiyon

Solüsyon

40–160 mg/ay

Bu tablo alınabilecek minimum ve maksimum dozları içermektedir. Minimum doz, başlangıç dozu anlamına gelmez, aynı zamanda maksimum doz bir kişinin rejiminde alabileceği maksimum dozu da ifade etmez. Maksimum doz diğer herhangi bir ilaç ya da hormon alınmadığı takdirde kan tahlilleri gibi deliller üzerine çıkılabilecek maksimum dozu ifade eder. HRT'nin hangi kısmında ne kadar doz kullanılacağına ilişkin detaylara sıradaki tabloda yer almaktadır.

Ergenlik (pubertal) dönemindeki transfeminenlerde, normal kadın ergenlik dönemini taklit etmek için daha düşük estradiol dozları kullanılmalıdır (Frederiksen vd., 2020; Kushnir vd., 2008).
Günde bir kez yerine, günde 2–4 kez (her 6–12 saatte bir) bölünmüş dozların kullanımı önerilmektedir (Ahokas, Kaukoranta, ve Aito, 1999; Ahokas vd., 2001; Jalal, E., ve Baldwin, C. 2023; Kariyawasam vd. 2024).
Bu estradiol formu, istenenden daha düşük estradiol seviyelerine neden olmasından dolayı önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).
Estradiol valerat, estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %75’ini barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).
Estradiol undecylate’ın dozları ve enjeksiyon aralıkları, çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).
Daha yüksek bir yükleme (loading) dozu —örneğin, ilk bir veya iki enjeksiyon için 240 mg ya da 320 mg poliestradiol fosfat — estradiol seviyelerinin kararlı ve sabit hale (steady-state) daha hızlı ulaşmasını sağlayabilmektedir. Bununla birlikte, bu preparat yakın zamanda üretimden çekilmiştir ve piyasada artık bulunmamaktadır.

Ek Notlar

Yetişkinᵃ Transfeminenler için Estradiolün Mevcut Formları ve Önerilen Dozları*

İlaç

Uygulama Yolu

Form

Doz

Estradiol

Oral

Tablet

2–8 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

0,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Bant (yama)

50–400 μg/gün

 

Transdermal

Jel

1,5–6 mg/gün

 

Transdermal

Sprey

Önerilmemektedir

 

Subkütan implant

Pellet

25–150 mg/6 ay

Estradiol valerat (EV)

Oral

Tablet

3–10 mg/gün

 

Dil altı veya bukkal

Tablet

1–8 mg/günᵇᵈ

 

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol sipionat (EC)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

 

 

Süspansiyon

0,75–4 mg/5 gün; veya
1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün

Estradiol enantat (EEn)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

1–6 mg/7 gün; veya
1,5–9 mg/10 gün; veya
2–12 mg/14 gün

Estradiol benzoat (EB)

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

0,15–0,75 mg/gün; veya
0,3–1,5 mg/2 gün; veya
0,45–2,25 mg/3 gün

Estradiol undesilat (EU)ᵉ

IM veya SubQ enjeksiyon

Yağ solüsyonu  

2–12 mg/14 gün; veya
4–24 mg/28 gün; veya
6–36 mg/42 gün

Poliestradiol fosfat (PEP)

IM enjeksiyon

Solüsyon

40–160 mg/ay

Bu tablo alınabilecek minimum ve maksimum dozları içermektedir. Minimum doz, başlangıç dozu anlamına gelmez, aynı zamanda maksimum doz bir kişinin rejiminde alabileceği maksimum dozu da ifade etmez. Maksimum doz diğer herhangi bir ilaç ya da hormon alınmadığı takdirde kan tahlilleri gibi deliller üzerine çıkılabilecek maksimum dozu ifade eder. HRT'nin hangi kısmında ne kadar doz kullanılacağına ilişkin detaylara sıradaki tabloda yer almaktadır.

Ergenlik (pubertal) dönemindeki transfeminenlerde, normal kadın ergenlik dönemini taklit etmek için daha düşük estradiol dozları kullanılmalıdır (Frederiksen vd., 2020; Kushnir vd., 2008).
Günde bir kez yerine, günde 2–4 kez (her 6–12 saatte bir) bölünmüş dozların kullanımı önerilmektedir (Ahokas, Kaukoranta, ve Aito, 1999; Ahokas vd., 2001; Jalal, E., ve Baldwin, C. 2023; Kariyawasam vd. 2024).
Bu estradiol formu, istenenden daha düşük estradiol seviyelerine neden olmasından dolayı önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).
Estradiol valerat, estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %75’ini barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).
Estradiol undecylate’ın dozları ve enjeksiyon aralıkları, çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).
Daha yüksek bir yükleme (loading) dozu —örneğin, ilk bir veya iki enjeksiyon için 240 mg ya da 320 mg poliestradiol fosfat — estradiol seviyelerinin kararlı ve sabit hale (steady-state) daha hızlı ulaşmasını sağlayabilmektedir. Bununla birlikte, bu preparat yakın zamanda üretimden çekilmiştir ve piyasada artık bulunmamaktadır.

Kişiler arasında HRT sırasında elde edilen estradiol seviyelerinde çok büyük bir değişkenlik söz konusudur, aynı doz estradiol uygulamasında bile estradiol seviyeleri bireyler arasında önemli ölçüde farklı olabilmektedir. Bu değişkenlik oral ve transdermal estradiolde en yüksektir; ancak enjeksiyon formundaki estradiol preparatları ve diğer estradiol formlarında da kayda değer düzeydedir. Bu nedenle estradiol dozları mutlak olmamakla birlikte kan tahlilleriyle kılavuzluk edilerek kişiye özel düzenlenmelidir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi). Ayrıca bazı uygulama yollarında estradiol seviyelerinde dalgalanmalar (ve pikler) olabileceği için aynı dozları kullananların sahip oldukları seviyeler ya da aynı doz ile yapılan farklı kan tahlilleri arasında da ciddi farklar görülebilmektedir. Bu durum en belirgin şekilde dil altı (sublingual) estradiol ve enjeksiyon formundaki estradiol için geçerlidir. Bu uygulama yollarındaki dalgalanmalar (ve pikler) öngörülebilir olup, kan tahlili sonuçlarını yorumlarken dikkate alınması gerekmektedir. Kan testinde çıkacak farklılıklar, doğru ve tutarlı kan verme zamanlamasıyla en aza indirilebilmektedir (daha fazla bilgi için bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi).

Gonadlar cerrahi olarak alınırsa, transfeminenlerde testosteron baskılanması gerekli değildir, bu nedenle; eğer estradiol dozları yüksek veya fizyolojik üstü düzeylerdeyse, dozlar cis kadınlardaki fizyolojik seviyelere daha yakın hale gelecek şekilde azaltılması önerilmektedir.

Kişiler arasında HRT sırasında elde edilen estradiol seviyelerinde çok büyük bir değişkenlik söz konusudur, aynı doz estradiol uygulamasında bile estradiol seviyeleri bireyler arasında önemli ölçüde farklı olabilmektedir. Bu değişkenlik oral ve transdermal estradiolde en yüksektir; ancak enjeksiyon formundaki estradiol preparatları ve diğer estradiol formlarında da kayda değer düzeydedir. Bu nedenle estradiol dozları mutlak olmamakla birlikte kan tahlilleriyle kılavuzluk edilerek kişiye özel düzenlenmelidir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi). Ayrıca bazı uygulama yollarında estradiol seviyelerinde dalgalanmalar (ve pikler) olabileceği için aynı dozları kullananların sahip oldukları seviyeler ya da aynı doz ile yapılan farklı kan tahlilleri arasında da ciddi farklar görülebilmektedir. Bu durum en belirgin şekilde dil altı (sublingual) estradiol ve enjeksiyon formundaki estradiol için geçerlidir. Bu uygulama yollarındaki dalgalanmalar (ve pikler) öngörülebilir olup, kan tahlili sonuçlarını yorumlarken dikkate alınması gerekmektedir. Kan testinde çıkacak farklılıklar, doğru ve tutarlı kan verme zamanlamasıyla en aza indirilebilmektedir (daha fazla bilgi için bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi).

Gonadlar cerrahi olarak alınırsa, transfeminenlerde testosteron baskılanması gerekli değildir, bu nedenle; eğer estradiol dozları yüksek veya fizyolojik üstü düzeylerdeyse, dozlar cis kadınlardaki fizyolojik seviyelere daha yakın hale gelecek şekilde azaltılması önerilmektedir.

Kişiler arasında HRT sırasında elde edilen estradiol seviyelerinde çok büyük bir değişkenlik söz konusudur, aynı doz estradiol uygulamasında bile estradiol seviyeleri bireyler arasında önemli ölçüde farklı olabilmektedir. Bu değişkenlik oral ve transdermal estradiolde en yüksektir; ancak enjeksiyon formundaki estradiol preparatları ve diğer estradiol formlarında da kayda değer düzeydedir. Bu nedenle estradiol dozları mutlak olmamakla birlikte kan tahlilleriyle kılavuzluk edilerek kişiye özel düzenlenmelidir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi). Ayrıca bazı uygulama yollarında estradiol seviyelerinde dalgalanmalar (ve pikler) olabileceği için aynı dozları kullananların sahip oldukları seviyeler ya da aynı doz ile yapılan farklı kan tahlilleri arasında da ciddi farklar görülebilmektedir. Bu durum en belirgin şekilde dil altı (sublingual) estradiol ve enjeksiyon formundaki estradiol için geçerlidir. Bu uygulama yollarındaki dalgalanmalar (ve pikler) öngörülebilir olup, kan tahlili sonuçlarını yorumlarken dikkate alınması gerekmektedir. Kan testinde çıkacak farklılıklar, doğru ve tutarlı kan verme zamanlamasıyla en aza indirilebilmektedir (daha fazla bilgi için bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi).

Gonadlar cerrahi olarak alınırsa, transfeminenlerde testosteron baskılanması gerekli değildir, bu nedenle; eğer estradiol dozları yüksek veya fizyolojik üstü düzeylerdeyse, dozlar cis kadınlardaki fizyolojik seviyelere daha yakın hale gelecek şekilde azaltılması önerilmektedir.

Karşılaştırılabilir Estradiol Dozajları Tablosu

Aşağıdaki tablo estradiolün farklı formlarını yaklaşık olarak karşılaştırmaktadır.

Form

Düşük Doz

Başlangıç Dozu

Ortalama Doz

Yüksek Doz

Çok Yüksek Doz

Oral – Estradiol

2 mg/gün

3 mg/gün

4 mg/gün

8 mg/gün

8–10 mg/gün

Oral – Estradiol Valerat (EV)

3 mg/gün

4 mg/gün

5–6 mg/gün

8–10 mg/gün

12 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol

1 mg/gün

1–2 mg/gün

2 mg/gün

3–4 mg/gün

5–6 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol Valerat (EV)ᵉᶠ

1–1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

7–8 mg/gün

Transdermal bant

50–100 μg/gün

100 μg/gün

100–200 μg/gün

200–400 μg/gün

300–600 μg/gün

Transdermal jel

1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

9 mg/gün

Enjeksiyon – Estradiol Valerat (EV)

1 mg/5 gün

2 mg/5 gün


2,5 mg/5 gün

2 mg/4 gün

2 mg/3 gün;

3 mg/4 gün;

4 mg/5 gün

Enjeksiyon – Estradiol Enantat (EEn)

1–1,5 mg/hafta

2 mg/hafta

4 mg/10 gün;

2,5–3 mg/hafta

4 mg/hafta;

6 mg/10 gün

5–6 mg/hafta;

7 mg/10 gün

Enjeksiyon – Estradiol Sipionat (EC)ʰ

1,5 mg/hafta;

2 mg/10 gün

2,5 mg/hafta;

3,5–4 mg/10 gün

3,5 mg/hafta

4–5 mg/hafta

6–7 mg/hafta

Enjeksiyon – Estradiol Benzoat (EB)

1 mg/2 gün

0,67 mg/gün;

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

Enjeksiyon – Estradiol Undesilat (EUn)ᶦʲ

10–15 mg/2 hafta;

30–40 mg/ay

Deri altı implant

25 mg/6 ay

50 mg/6 ay

75 mg/6 ay

100 mg/6 ay

150 mg/6 ay

Ortalama estradiol seviyesi

50 pg/mL
(184 pmol/L)

100 pg/mL
(367 pmol/L)

150 pg/mL (550 pmol/L)

200 pg/mL
(734 pmol/L)

300 pg/mL
(1101 pmol/L)

Düşük dozlar, transfeminenlerde yeterli estradiol seviyeleri sağlayamamaktadır (100 pg/mL estradiol seviyelerinin altında) dolayısıyla bu düşük dozların kullanımı önerilmez. Ancak bazı klinik ve hastanelerde—özellikle HRT'nin ilk ayında—bu dozlar sıklıkla uygulanmaktadır, bunun altında yatan temel neden; kişide uygulanan HRT'nin olumsuz herhangi bir istenmeyen yan etkiye sebep olup olmayacağını gözlemlemek içindir ancak bu durum son yıllarda değişmiş olup, çoğu ileri görüşlü hastane ve kliniklerde artık uygulanmamaktadır.

Başlangıç dozu, genellikle kişinin HRT'ye başlamaya karar vermesinden sonra uygulanan dozdur. Bu dozlar tipik olarak,—kişinin gonadları cerrahi bir operasyon ile alınmamış ise—bir anti-androjen ile birlikte verilir.

Yüksek dozlar, kişinin gonadları cerrahi operasyonla alınmamış ya da kişi herhangi bir antiandrojen kullanıyor ise tavsiye edilen maksimum dozlardır. Fakat bu durum kişiden kişiye oldukça değişken olup bazı kişilerde bu dozların üstüne çıkılabilmektedir. Tabloda yer alan oral ve dil altı dozları, bu formlarda maksimum dozları ifade etmektedir.

Çok yüksek dozlar, estradiol monoterapisi için önerilen dozlardır. Estradiol monoterapisi, kandaki estradiol seviyelerinin 300 pg/mL (1101 pmol/L) civarı olmasını hedefler, bu sayede kişinin herhangi bir antiandrojen almadan testosteron seviyelerini baskılayabilmesi öngörülmektedir. Buna rağmen oral ya da dil altı estradiol gibi formlar ile estradiol monoterapisi yapmak çok zordur ve önerilmez.

Oral estradiol valerat, oral estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %76'sını barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).

Dil altı/bukkal ve transdermal jellerin günlük dozları tek bir seferde alınması yerine, eşit dağıtılarak günde 2–4 defa alınması tavsiye edilmektedir.

Genellikle estradiol transdermal bantlarının dozu 100 μg/gündür, daha yüksek dozlar için aynı anda birden fazla transdermal bant uygulanabilir. Türkiye'de piyasada bulunan Climara Forte önerilmektedir, Climara Forte 7 gün boyunca hergün sabit şekilde 100 μg estradiol salgılar. Yurtdışında piyasada bulunan bazı transdermal bantlar (örn. Dotti) 3,5 gün boyunca estradiol salgıladıkları için, bu bantların daha sık değiştirilmesi gerekmektedir.

ʰ Bahsi geçen dozlar, estradiol sipionatın yağ içindeki formülasyonu içindir; süspansiyon formülasyonu için daha farklı dozlar önerilmektedir.

Estradiol undesilat için tabloda yer alan dozlar, geçmiş yıllardaki klinik verilerden elde edilmiştir ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

ʲ Estradiol undesilatın ilk dozu için genellikle yükleme dozu uygulaması önerilmektedir. Yükleme dozu, plananan dozun iki katı kadar olması tavsiye edilmektedir.

ᵏ Tabloda yer alan ortalama estradiol seviyeleri kısmı, ortalama olarak kişide sağlayabileceği ortalama seviyeleri ifade etmektedir. Kesin değildir ve kişiden kişiye birçok sebepten dolayı oldukça değişkendir, daha kesin sonuçlar için kişinin daha doğru ve isabetli doz düzenlemesi yapması adına mutlaka düzenli olarak kan numunesi vermesi gerekmektedir.

Tablolarda yer alan veriler, çeşitli araştırma ve makalelerden elde edilmiştir (Armston ve Wood, 2002; Baker, 1994; Bruni ve Pampaloni, 2019; Farahmand ve Maibach, 2009; Herndon vd., 2023; Kuhl, 2005; Kuhnz vd., 2018; Langley vd., 2015; Langley vd., 2008; Leinung vd., 2018; Lobo ve Cassidenti, 1992; Morton vd., 2009; Price vd., 1997; Rohr vd., 1999; Simon ve Snabes, 2007; Taboada vd., 2011).

Karşılaştırılabilir Estradiol Dozajları Tablosu

Aşağıdaki tablo estradiolün farklı formlarını yaklaşık olarak karşılaştırmaktadır.

Form

Düşük Doz

Başlangıç Dozu

Ortalama Doz

Yüksek Doz

Çok Yüksek Doz

Oral – Estradiol

2 mg/gün

3 mg/gün

4 mg/gün

8 mg/gün

8–10 mg/gün

Oral – Estradiol Valerat (EV)

3 mg/gün

4 mg/gün

5–6 mg/gün

8–10 mg/gün

12 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol

1 mg/gün

1–2 mg/gün

2 mg/gün

3–4 mg/gün

5–6 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol Valerat (EV)ᵉᶠ

1–1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

7–8 mg/gün

Transdermal bant

50–100 μg/gün

100 μg/gün

100–200 μg/gün

200–400 μg/gün

300–600 μg/gün

Transdermal jel

1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

9 mg/gün

Enjeksiyon – Estradiol Valerat (EV)

1 mg/5 gün

2 mg/5 gün


2,5 mg/5 gün

2 mg/4 gün

2 mg/3 gün;

3 mg/4 gün;

4 mg/5 gün

Enjeksiyon – Estradiol Enantat (EEn)

1–1,5 mg/hafta

2 mg/hafta

4 mg/10 gün;

2,5–3 mg/hafta

4 mg/hafta;

6 mg/10 gün

5–6 mg/hafta;

7 mg/10 gün

Enjeksiyon – Estradiol Sipionat (EC)ʰ

1,5 mg/hafta;

2 mg/10 gün

2,5 mg/hafta;

3,5–4 mg/10 gün

3,5 mg/hafta

4–5 mg/hafta

6–7 mg/hafta

Enjeksiyon – Estradiol Benzoat (EB)

1 mg/2 gün

0,67 mg/gün;

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

Enjeksiyon – Estradiol Undesilat (EUn)ᶦʲ

10–15 mg/2 hafta;

30–40 mg/ay

Deri altı implant

25 mg/6 ay

50 mg/6 ay

75 mg/6 ay

100 mg/6 ay

150 mg/6 ay

Ortalama estradiol seviyesi

50 pg/mL
(184 pmol/L)

100 pg/mL
(367 pmol/L)

150 pg/mL (550 pmol/L)

200 pg/mL
(734 pmol/L)

300 pg/mL
(1101 pmol/L)

Düşük dozlar, transfeminenlerde yeterli estradiol seviyeleri sağlayamamaktadır (100 pg/mL estradiol seviyelerinin altında) dolayısıyla bu düşük dozların kullanımı önerilmez. Ancak bazı klinik ve hastanelerde—özellikle HRT'nin ilk ayında—bu dozlar sıklıkla uygulanmaktadır, bunun altında yatan temel neden; kişide uygulanan HRT'nin olumsuz herhangi bir istenmeyen yan etkiye sebep olup olmayacağını gözlemlemek içindir ancak bu durum son yıllarda değişmiş olup, çoğu ileri görüşlü hastane ve kliniklerde artık uygulanmamaktadır.

Başlangıç dozu, genellikle kişinin HRT'ye başlamaya karar vermesinden sonra uygulanan dozdur. Bu dozlar tipik olarak,—kişinin gonadları cerrahi bir operasyon ile alınmamış ise—bir anti-androjen ile birlikte verilir.

Yüksek dozlar, kişinin gonadları cerrahi operasyonla alınmamış ya da kişi herhangi bir antiandrojen kullanıyor ise tavsiye edilen maksimum dozlardır. Fakat bu durum kişiden kişiye oldukça değişken olup bazı kişilerde bu dozların üstüne çıkılabilmektedir. Tabloda yer alan oral ve dil altı dozları, bu formlarda maksimum dozları ifade etmektedir.

Çok yüksek dozlar, estradiol monoterapisi için önerilen dozlardır. Estradiol monoterapisi, kandaki estradiol seviyelerinin 300 pg/mL (1101 pmol/L) civarı olmasını hedefler, bu sayede kişinin herhangi bir antiandrojen almadan testosteron seviyelerini baskılayabilmesi öngörülmektedir. Buna rağmen oral ya da dil altı estradiol gibi formlar ile estradiol monoterapisi yapmak çok zordur ve önerilmez.

Oral estradiol valerat, oral estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %76'sını barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).

Dil altı/bukkal ve transdermal jellerin günlük dozları tek bir seferde alınması yerine, eşit dağıtılarak günde 2–4 defa alınması tavsiye edilmektedir.

Genellikle estradiol transdermal bantlarının dozu 100 μg/gündür, daha yüksek dozlar için aynı anda birden fazla transdermal bant uygulanabilir. Türkiye'de piyasada bulunan Climara Forte önerilmektedir, Climara Forte 7 gün boyunca hergün sabit şekilde 100 μg estradiol salgılar. Yurtdışında piyasada bulunan bazı transdermal bantlar (örn. Dotti) 3,5 gün boyunca estradiol salgıladıkları için, bu bantların daha sık değiştirilmesi gerekmektedir.

ʰ Bahsi geçen dozlar, estradiol sipionatın yağ içindeki formülasyonu içindir; süspansiyon formülasyonu için daha farklı dozlar önerilmektedir.

Estradiol undesilat için tabloda yer alan dozlar, geçmiş yıllardaki klinik verilerden elde edilmiştir ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

ʲ Estradiol undesilatın ilk dozu için genellikle yükleme dozu uygulaması önerilmektedir. Yükleme dozu, plananan dozun iki katı kadar olması tavsiye edilmektedir.

ᵏ Tabloda yer alan ortalama estradiol seviyeleri kısmı, ortalama olarak kişide sağlayabileceği ortalama seviyeleri ifade etmektedir. Kesin değildir ve kişiden kişiye birçok sebepten dolayı oldukça değişkendir, daha kesin sonuçlar için kişinin daha doğru ve isabetli doz düzenlemesi yapması adına mutlaka düzenli olarak kan numunesi vermesi gerekmektedir.

Tablolarda yer alan veriler, çeşitli araştırma ve makalelerden elde edilmiştir (Armston ve Wood, 2002; Baker, 1994; Bruni ve Pampaloni, 2019; Farahmand ve Maibach, 2009; Herndon vd., 2023; Kuhl, 2005; Kuhnz vd., 2018; Langley vd., 2015; Langley vd., 2008; Leinung vd., 2018; Lobo ve Cassidenti, 1992; Morton vd., 2009; Price vd., 1997; Rohr vd., 1999; Simon ve Snabes, 2007; Taboada vd., 2011).

Karşılaştırılabilir Estradiol Dozajları Tablosu

Aşağıdaki tablo estradiolün farklı formlarını yaklaşık olarak karşılaştırmaktadır.

Form

Düşük Doz

Başlangıç Dozu

Ortalama Doz

Yüksek Doz

Çok Yüksek Doz

Oral – Estradiol

2 mg/gün

3 mg/gün

4 mg/gün

8 mg/gün

8–10 mg/gün

Oral – Estradiol Valerat (EV)

3 mg/gün

4 mg/gün

5–6 mg/gün

8–10 mg/gün

12 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol

1 mg/gün

1–2 mg/gün

2 mg/gün

3–4 mg/gün

5–6 mg/gün

Dil Altı/Bukkal – Estradiol Valerat (EV)ᵉᶠ

1–1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

7–8 mg/gün

Transdermal bant

50–100 μg/gün

100 μg/gün

100–200 μg/gün

200–400 μg/gün

300–600 μg/gün

Transdermal jel

1,5 mg/gün

2–3 mg/gün

3 mg/gün

4–6 mg/gün

9 mg/gün

Enjeksiyon – Estradiol Valerat (EV)

1 mg/5 gün

2 mg/5 gün


2,5 mg/5 gün

2 mg/4 gün

2 mg/3 gün;

3 mg/4 gün;

4 mg/5 gün

Enjeksiyon – Estradiol Enantat (EEn)

1–1,5 mg/hafta

2 mg/hafta

4 mg/10 gün;

2,5–3 mg/hafta

4 mg/hafta;

6 mg/10 gün

5–6 mg/hafta;

7 mg/10 gün

Enjeksiyon – Estradiol Sipionat (EC)ʰ

1,5 mg/hafta;

2 mg/10 gün

2,5 mg/hafta;

3,5–4 mg/10 gün

3,5 mg/hafta

4–5 mg/hafta

6–7 mg/hafta

Enjeksiyon – Estradiol Benzoat (EB)

1 mg/2 gün

0,67 mg/gün;

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

Enjeksiyon – Estradiol Undesilat (EUn)ᶦʲ

10–15 mg/2 hafta;

30–40 mg/ay

Deri altı implant

25 mg/6 ay

50 mg/6 ay

75 mg/6 ay

100 mg/6 ay

150 mg/6 ay

Ortalama estradiol seviyesi

50 pg/mL
(184 pmol/L)

100 pg/mL
(367 pmol/L)

150 pg/mL (550 pmol/L)

200 pg/mL
(734 pmol/L)

300 pg/mL
(1101 pmol/L)

Düşük dozlar, transfeminenlerde yeterli estradiol seviyeleri sağlayamamaktadır (100 pg/mL estradiol seviyelerinin altında) dolayısıyla bu düşük dozların kullanımı önerilmez. Ancak bazı klinik ve hastanelerde—özellikle HRT'nin ilk ayında—bu dozlar sıklıkla uygulanmaktadır, bunun altında yatan temel neden; kişide uygulanan HRT'nin olumsuz herhangi bir istenmeyen yan etkiye sebep olup olmayacağını gözlemlemek içindir ancak bu durum son yıllarda değişmiş olup, çoğu ileri görüşlü hastane ve kliniklerde artık uygulanmamaktadır.

Başlangıç dozu, genellikle kişinin HRT'ye başlamaya karar vermesinden sonra uygulanan dozdur. Bu dozlar tipik olarak,—kişinin gonadları cerrahi bir operasyon ile alınmamış ise—bir anti-androjen ile birlikte verilir.

Yüksek dozlar, kişinin gonadları cerrahi operasyonla alınmamış ya da kişi herhangi bir antiandrojen kullanıyor ise tavsiye edilen maksimum dozlardır. Fakat bu durum kişiden kişiye oldukça değişken olup bazı kişilerde bu dozların üstüne çıkılabilmektedir. Tabloda yer alan oral ve dil altı dozları, bu formlarda maksimum dozları ifade etmektedir.

Çok yüksek dozlar, estradiol monoterapisi için önerilen dozlardır. Estradiol monoterapisi, kandaki estradiol seviyelerinin 300 pg/mL (1101 pmol/L) civarı olmasını hedefler, bu sayede kişinin herhangi bir antiandrojen almadan testosteron seviyelerini baskılayabilmesi öngörülmektedir. Buna rağmen oral ya da dil altı estradiol gibi formlar ile estradiol monoterapisi yapmak çok zordur ve önerilmez.

Oral estradiol valerat, oral estradiolün içerdiği miktarın yaklaşık %76'sını barındırdığı için aynı düzeyde estradiol elde etmek adına dozların estradiole göre yaklaşık ~1.3 kat daha fazla olması gerekmektedir (Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999).

Dil altı/bukkal ve transdermal jellerin günlük dozları tek bir seferde alınması yerine, eşit dağıtılarak günde 2–4 defa alınması tavsiye edilmektedir.

Genellikle estradiol transdermal bantlarının dozu 100 μg/gündür, daha yüksek dozlar için aynı anda birden fazla transdermal bant uygulanabilir. Türkiye'de piyasada bulunan Climara Forte önerilmektedir, Climara Forte 7 gün boyunca hergün sabit şekilde 100 μg estradiol salgılar. Yurtdışında piyasada bulunan bazı transdermal bantlar (örn. Dotti) 3,5 gün boyunca estradiol salgıladıkları için, bu bantların daha sık değiştirilmesi gerekmektedir.

ʰ Bahsi geçen dozlar, estradiol sipionatın yağ içindeki formülasyonu içindir; süspansiyon formülasyonu için daha farklı dozlar önerilmektedir.

Estradiol undesilat için tabloda yer alan dozlar, geçmiş yıllardaki klinik verilerden elde edilmiştir ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

ʲ Estradiol undesilatın ilk dozu için genellikle yükleme dozu uygulaması önerilmektedir. Yükleme dozu, plananan dozun iki katı kadar olması tavsiye edilmektedir.

ᵏ Tabloda yer alan ortalama estradiol seviyeleri kısmı, ortalama olarak kişide sağlayabileceği ortalama seviyeleri ifade etmektedir. Kesin değildir ve kişiden kişiye birçok sebepten dolayı oldukça değişkendir, daha kesin sonuçlar için kişinin daha doğru ve isabetli doz düzenlemesi yapması adına mutlaka düzenli olarak kan numunesi vermesi gerekmektedir.

Tablolarda yer alan veriler, çeşitli araştırma ve makalelerden elde edilmiştir (Armston ve Wood, 2002; Baker, 1994; Bruni ve Pampaloni, 2019; Farahmand ve Maibach, 2009; Herndon vd., 2023; Kuhl, 2005; Kuhnz vd., 2018; Langley vd., 2015; Langley vd., 2008; Leinung vd., 2018; Lobo ve Cassidenti, 1992; Morton vd., 2009; Price vd., 1997; Rohr vd., 1999; Simon ve Snabes, 2007; Taboada vd., 2011).

Transfeminenlerin HRT’sinde estradiol, sıklıkla ağız yoluyla yutularak (tablet formunda) kullanılmaktadır (Wiki; Kuhl, 2005Grafikler). Alternatif olarak Türkiye dahil bazı ülkelerde (ve birçok Avrupa ülkesinde), oral yol ile estradiol valerat (EV) tabletleri de kullanılmaktadır. Bu iki estradiol şekli arasındaki tek fark, estradiol valeratın (EV) ester bileşeni nedeniyle ağırlık olarak biraz daha az estradiol (~%76) içermesidir ve bu sebeple eşdeğer estradiol düzeyleri için biraz daha yüksek dozlara (~1.3 kat) ihtiyaç duymasıdır (daha fazla detay için bkz. sıradaki kısım; WikiTablo).

Oral estradiol günde tek doz için uygun bir etki süresine sahip olmakla birlikte kullanımı çok pratik ve ucuz olduğu için transfeminenlerde en popüler ve en yaygın kullanılan estradiol biçimidir. Oral estradiol göreceli olarak %5 gibi düşük bir biyo-yararlanım (uygulanan ilaç miktarının dolaşıma geçen oranı) seviyesine sahiptir ve aynı dozla elde edilen estradiol düzeylerinde kişiler arasında önemli farklılıklar görülmektedir. Dolayısıyla bazı transfeminenlerde, oral estradiol ile yeterli estradiol düzeyleri oluşmayabilir ve bu durum kullanılan anti-androjene de bağlı olarak testosteron baskılanmasının yetersiz kalmasına neden olabilmektedir.

Oral estradiolün temel dezavantajı, ilk geçiş etkisi nedeniyle karaciğerde aşırı estradiol seviyeleri oluşturması ve estrojenle modüle edilen karaciğer sentezinde orantısız bir etki yaratmasıdır (Pond ve Tozer, 1984Back ve Rogers, 1987). Bu da pıhtılaşmayı arttırarak kan pıhtıları ve kardiyovasküler sorunlar gibi ilgili sağlık komplikasyonları riskini yükseltmektedir (Kuhl, 1998Kuhl, 2005). Bu dezavantajlar, estradiol yeterli ve aşırı olmayan dozlarda (çok yüksek dozların üstündeki dozlar) oral olmayan yollardan alındığında büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Bu sebeple transdermal ve enjeksiyon formlarındaki estradiol gibi oral olmayan estradiol formları, oral kullanım kadar pratik olmamakla birlikte daha büyük ekonomik maliyetleri olmasına rağmen transfeminenlerin HRT’sinde daha çok tercih edilmektedir. Yaşla birlikte artan kan pıhtısı ve kardiyovasküler problemlerin riski nedeniyle, 40 ve 45 yaş üstü tüm transfeminenlerin oral olmayan yollardan estradiol kullanmaları önerilmektedir (Deutsch, 2016Iwamoto vd., 2019Glintborg vd., 2021Coleman vd., 2022). Yüksek doz estradiol monoterapisi için gereken yüksek estradiol seviyeleri ve oral olmayan formlar ile kıyasla daha fazla riskleri nedeniyle, oral estradiol transfeminenler için yüksek doz estradiol monoterapisinde iyi bir tercih değildir. Karaciğere orantısız etkisinin yanı sıra, oral estradiol; oral olmayan formlarla kıyaslandığında estron (E1) ve estron sülfat (E1S) gibi fizyolojik olmayan düzeylerde estradiol metabolitlerine yol açmaktadır. Bu durumun—varsa da—klinik sonuçları bilinmemektedir. Yinede mevcut çalışmalar, oral ve oral olmayan fomlarda estradiolün transfeminenlerde feminenleşme ve meme gelişimi açısından benzer etkililiğe sahip olduğunu göstermektedir (Klein vd., 2018; Bannink vd., 2009; Shah vd., 2014).

Transfeminenlerin HRT’sinde estradiol, sıklıkla ağız yoluyla yutularak (tablet formunda) kullanılmaktadır (Wiki; Kuhl, 2005Grafikler). Alternatif olarak Türkiye dahil bazı ülkelerde (ve birçok Avrupa ülkesinde), oral yol ile estradiol valerat (EV) tabletleri de kullanılmaktadır. Bu iki estradiol şekli arasındaki tek fark, estradiol valeratın (EV) ester bileşeni nedeniyle ağırlık olarak biraz daha az estradiol (~%76) içermesidir ve bu sebeple eşdeğer estradiol düzeyleri için biraz daha yüksek dozlara (~1.3 kat) ihtiyaç duymasıdır (daha fazla detay için bkz. sıradaki kısım; WikiTablo).

Oral estradiol günde tek doz için uygun bir etki süresine sahip olmakla birlikte kullanımı çok pratik ve ucuz olduğu için transfeminenlerde en popüler ve en yaygın kullanılan estradiol biçimidir. Oral estradiol göreceli olarak %5 gibi düşük bir biyo-yararlanım (uygulanan ilaç miktarının dolaşıma geçen oranı) seviyesine sahiptir ve aynı dozla elde edilen estradiol düzeylerinde kişiler arasında önemli farklılıklar görülmektedir. Dolayısıyla bazı transfeminenlerde, oral estradiol ile yeterli estradiol düzeyleri oluşmayabilir ve bu durum kullanılan anti-androjene de bağlı olarak testosteron baskılanmasının yetersiz kalmasına neden olabilmektedir.

Oral estradiolün temel dezavantajı, ilk geçiş etkisi nedeniyle karaciğerde aşırı estradiol seviyeleri oluşturması ve estrojenle modüle edilen karaciğer sentezinde orantısız bir etki yaratmasıdır (Pond ve Tozer, 1984Back ve Rogers, 1987). Bu da pıhtılaşmayı arttırarak kan pıhtıları ve kardiyovasküler sorunlar gibi ilgili sağlık komplikasyonları riskini yükseltmektedir (Kuhl, 1998Kuhl, 2005). Bu dezavantajlar, estradiol yeterli ve aşırı olmayan dozlarda (çok yüksek dozların üstündeki dozlar) oral olmayan yollardan alındığında büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Bu sebeple transdermal ve enjeksiyon formlarındaki estradiol gibi oral olmayan estradiol formları, oral kullanım kadar pratik olmamakla birlikte daha büyük ekonomik maliyetleri olmasına rağmen transfeminenlerin HRT’sinde daha çok tercih edilmektedir. Yaşla birlikte artan kan pıhtısı ve kardiyovasküler problemlerin riski nedeniyle, 40 ve 45 yaş üstü tüm transfeminenlerin oral olmayan yollardan estradiol kullanmaları önerilmektedir (Deutsch, 2016Iwamoto vd., 2019Glintborg vd., 2021Coleman vd., 2022). Yüksek doz estradiol monoterapisi için gereken yüksek estradiol seviyeleri ve oral olmayan formlar ile kıyasla daha fazla riskleri nedeniyle, oral estradiol transfeminenler için yüksek doz estradiol monoterapisinde iyi bir tercih değildir. Karaciğere orantısız etkisinin yanı sıra, oral estradiol; oral olmayan formlarla kıyaslandığında estron (E1) ve estron sülfat (E1S) gibi fizyolojik olmayan düzeylerde estradiol metabolitlerine yol açmaktadır. Bu durumun—varsa da—klinik sonuçları bilinmemektedir. Yinede mevcut çalışmalar, oral ve oral olmayan fomlarda estradiolün transfeminenlerde feminenleşme ve meme gelişimi açısından benzer etkililiğe sahip olduğunu göstermektedir (Klein vd., 2018; Bannink vd., 2009; Shah vd., 2014).

Transfeminenlerin HRT’sinde estradiol, sıklıkla ağız yoluyla yutularak (tablet formunda) kullanılmaktadır (Wiki; Kuhl, 2005Grafikler). Alternatif olarak Türkiye dahil bazı ülkelerde (ve birçok Avrupa ülkesinde), oral yol ile estradiol valerat (EV) tabletleri de kullanılmaktadır. Bu iki estradiol şekli arasındaki tek fark, estradiol valeratın (EV) ester bileşeni nedeniyle ağırlık olarak biraz daha az estradiol (~%76) içermesidir ve bu sebeple eşdeğer estradiol düzeyleri için biraz daha yüksek dozlara (~1.3 kat) ihtiyaç duymasıdır (daha fazla detay için bkz. sıradaki kısım; WikiTablo).

Oral estradiol günde tek doz için uygun bir etki süresine sahip olmakla birlikte kullanımı çok pratik ve ucuz olduğu için transfeminenlerde en popüler ve en yaygın kullanılan estradiol biçimidir. Oral estradiol göreceli olarak %5 gibi düşük bir biyo-yararlanım (uygulanan ilaç miktarının dolaşıma geçen oranı) seviyesine sahiptir ve aynı dozla elde edilen estradiol düzeylerinde kişiler arasında önemli farklılıklar görülmektedir. Dolayısıyla bazı transfeminenlerde, oral estradiol ile yeterli estradiol düzeyleri oluşmayabilir ve bu durum kullanılan anti-androjene de bağlı olarak testosteron baskılanmasının yetersiz kalmasına neden olabilmektedir.

Oral estradiolün temel dezavantajı, ilk geçiş etkisi nedeniyle karaciğerde aşırı estradiol seviyeleri oluşturması ve estrojenle modüle edilen karaciğer sentezinde orantısız bir etki yaratmasıdır (Pond ve Tozer, 1984Back ve Rogers, 1987). Bu da pıhtılaşmayı arttırarak kan pıhtıları ve kardiyovasküler sorunlar gibi ilgili sağlık komplikasyonları riskini yükseltmektedir (Kuhl, 1998Kuhl, 2005). Bu dezavantajlar, estradiol yeterli ve aşırı olmayan dozlarda (çok yüksek dozların üstündeki dozlar) oral olmayan yollardan alındığında büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Bu sebeple transdermal ve enjeksiyon formlarındaki estradiol gibi oral olmayan estradiol formları, oral kullanım kadar pratik olmamakla birlikte daha büyük ekonomik maliyetleri olmasına rağmen transfeminenlerin HRT’sinde daha çok tercih edilmektedir. Yaşla birlikte artan kan pıhtısı ve kardiyovasküler problemlerin riski nedeniyle, 40 ve 45 yaş üstü tüm transfeminenlerin oral olmayan yollardan estradiol kullanmaları önerilmektedir (Deutsch, 2016Iwamoto vd., 2019Glintborg vd., 2021Coleman vd., 2022). Yüksek doz estradiol monoterapisi için gereken yüksek estradiol seviyeleri ve oral olmayan formlar ile kıyasla daha fazla riskleri nedeniyle, oral estradiol transfeminenler için yüksek doz estradiol monoterapisinde iyi bir tercih değildir. Karaciğere orantısız etkisinin yanı sıra, oral estradiol; oral olmayan formlarla kıyaslandığında estron (E1) ve estron sülfat (E1S) gibi fizyolojik olmayan düzeylerde estradiol metabolitlerine yol açmaktadır. Bu durumun—varsa da—klinik sonuçları bilinmemektedir. Yinede mevcut çalışmalar, oral ve oral olmayan fomlarda estradiolün transfeminenlerde feminenleşme ve meme gelişimi açısından benzer etkililiğe sahip olduğunu göstermektedir (Klein vd., 2018; Bannink vd., 2009; Shah vd., 2014).

Oral Estradiol

Türkiye'de oral estradiol tabletleri piyasada hangi isimler ile karşımıza çıkmaktadır?

Preparat ismi

Reçeteli mi?

Detaylı İçeriği

Ek Notlar

Kutu Fiyatı*

Estrofem

Evetᵃ

2 mg estradiol hemihidrat x 28 mavi tablet

Sadece elektronik reçete ile ulaşılabilir durumdadır.

314,92 ₺

Trisequens

Hayır

2 mg estradiol hemihidrat x 12 mavi tablet;

1 mg estradiol hemihidrat x 6 kırmızı tablet;

2 mg estradiol hemihidrat + 1 mg noretisteron asetat (NETA) x 10 beyaz tablet

Beyaz tabletlerin alınması önerilmemektedir.

332,38 ₺

Climen 21 Drajeᶜᶠ

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 1 mg siproteron asetat (CPA) x 10 pembe tablet

Pembe tabletlerin çoğu durumda alınması önerilmemektedir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki ilgili notu okuyunuz.

65,43 ₺

Cyclo-Progynova 21 Draje

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 0,5 mg norgestrel x 10 kahverengi tablet

Kahverengi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

99,22 ₺


Divina 21 Tablet

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat(EV) + 10 mg medroksiprogesteron asetat (MPA) x 10 mavi tablet

Mavi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

127,65 ₺

* Kutu fiyatları 5.15.2025 tarihi itibari ile
TİTCK'nin 20.11.2024 tarihinde yayınladığı yazıya göre Estrofem, "suistimallerinin önlenmesi amacıyla" kısıtlanmış ve yayınlandığı tarihten itibaren sadece elektronik reçete ile erişilebilir bir durumdadır.

2 mg Estradiol valerat(EV) yaklaşık olarak 1,5mg estradiol hemihidrat ile eşit derecede etkilidir (Jensen et al., 2013; Timmer & Geurts, 1999).
Climen'in siproteron asetat (CPA) içeren pembe tabletlerin, dil altı veya bukkal yol ile alınması önerilmemektedir, kullanıyorsa kişinin rejimindeki siproteron asetat (CPA) dozunu azaltması gerekmez, bikalutamid (piyasa ismi Casodex) veya spironolakton (piyasa ismi Aldactone) gibi diğer adrojen antagonistleri ile bir arada kullanılmamalıdır. Kişi herhangi bir sebepten dolayı antiandrojen kullanmıyor ise (örn. orşiektomi veya vajinoplasti geçiren kişiler),—venöz tromboz risklerinin gereksiz şekilde arttıracağından—alınması önerilmez (Seaman et al., 2007; Connors & Middeldorp, 2019; Vasilakis-Scaramozza & Jick, 2001; Spitzer, 2003). Pembe tabletler, kişi antiandrojen olarak CPA (piyasa ismi Androcur) alıyor ve günlük CPA dozu 10 mg'dan düşük ise ve buna ek olarak pembe tabletler oral olarak alınmak isteniyor ise, kullanımı sakıncalı değildir ancak; kişinin günlük CPA dozu toplamda 12,5 mg'ı geçmemelidir.
Cyclo-progynova'nın kahverengi tabletlerinde bulunan norgestrel, orta derecede androjenik aktiviteye sahip olan bir progestindir (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıkları risklerini önemli ölçüde artmaktadır (Qvigstad et al., 2000; Lidegaard et al., 2011; Cockrum et al., 2022); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Medroksiprogesteron asetat'ın (MPA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), bu sebeple kullanımı önerilmemektedir.
Noretisteron asetat’ın (NETA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıklarının riskini önemli ölçüde arttırmaktadır (Qvigstad et al., 2000); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Climen'in beyaz tabletleri, dil altı/bukkal alınacak ise Climen tabletlerinin sahip olduğu kaplamadan dolayı emilme süresinin biraz uzayabileceği gözlemlenmiştir, her ne kadar bu durum içeriğinin vücut tarafından emilimini etkilemese de; kullanıcılar Climen tabletlerini bir hap kesici ya da başka bir aletle ikiye bölerek emilim süresini kısaltabilmektedirler.

Türkiye'de oral estradiol tabletleri piyasada hangi isimler ile karşımıza çıkmaktadır?

Preparat ismi

Reçeteli mi?

Detaylı İçeriği

Ek Notlar

Kutu Fiyatı*

Estrofem

Evetᵃ

2 mg estradiol hemihidrat x 28 mavi tablet

Sadece elektronik reçete ile ulaşılabilir durumdadır.

314,92 ₺

Trisequens

Hayır

2 mg estradiol hemihidrat x 12 mavi tablet;

1 mg estradiol hemihidrat x 6 kırmızı tablet;

2 mg estradiol hemihidrat + 1 mg noretisteron asetat (NETA) x 10 beyaz tablet

Beyaz tabletlerin alınması önerilmemektedir.

332,38 ₺

Climen 21 Drajeᶜᶠ

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 1 mg siproteron asetat (CPA) x 10 pembe tablet

Pembe tabletlerin çoğu durumda alınması önerilmemektedir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki ilgili notu okuyunuz.

65,43 ₺

Cyclo-Progynova 21 Draje

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 0,5 mg norgestrel x 10 kahverengi tablet

Kahverengi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

99,22 ₺


Divina 21 Tablet

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat(EV) + 10 mg medroksiprogesteron asetat (MPA) x 10 mavi tablet

Mavi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

127,65 ₺

* Kutu fiyatları 5.15.2025 tarihi itibari ile
TİTCK'nin 20.11.2024 tarihinde yayınladığı yazıya göre Estrofem, "suistimallerinin önlenmesi amacıyla" kısıtlanmış ve yayınlandığı tarihten itibaren sadece elektronik reçete ile erişilebilir bir durumdadır.

2 mg Estradiol valerat(EV) yaklaşık olarak 1,5mg estradiol hemihidrat ile eşit derecede etkilidir (Jensen et al., 2013; Timmer & Geurts, 1999).
Climen'in siproteron asetat (CPA) içeren pembe tabletlerin, dil altı veya bukkal yol ile alınması önerilmemektedir, kullanıyorsa kişinin rejimindeki siproteron asetat (CPA) dozunu azaltması gerekmez, bikalutamid (piyasa ismi Casodex) veya spironolakton (piyasa ismi Aldactone) gibi diğer adrojen antagonistleri ile bir arada kullanılmamalıdır. Kişi herhangi bir sebepten dolayı antiandrojen kullanmıyor ise (örn. orşiektomi veya vajinoplasti geçiren kişiler),—venöz tromboz risklerinin gereksiz şekilde arttıracağından—alınması önerilmez (Seaman et al., 2007; Connors & Middeldorp, 2019; Vasilakis-Scaramozza & Jick, 2001; Spitzer, 2003). Pembe tabletler, kişi antiandrojen olarak CPA (piyasa ismi Androcur) alıyor ve günlük CPA dozu 10 mg'dan düşük ise ve buna ek olarak pembe tabletler oral olarak alınmak isteniyor ise, kullanımı sakıncalı değildir ancak; kişinin günlük CPA dozu toplamda 12,5 mg'ı geçmemelidir.
Cyclo-progynova'nın kahverengi tabletlerinde bulunan norgestrel, orta derecede androjenik aktiviteye sahip olan bir progestindir (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıkları risklerini önemli ölçüde artmaktadır (Qvigstad et al., 2000; Lidegaard et al., 2011; Cockrum et al., 2022); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Medroksiprogesteron asetat'ın (MPA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), bu sebeple kullanımı önerilmemektedir.
Noretisteron asetat’ın (NETA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıklarının riskini önemli ölçüde arttırmaktadır (Qvigstad et al., 2000); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Climen'in beyaz tabletleri, dil altı/bukkal alınacak ise Climen tabletlerinin sahip olduğu kaplamadan dolayı emilme süresinin biraz uzayabileceği gözlemlenmiştir, her ne kadar bu durum içeriğinin vücut tarafından emilimini etkilemese de; kullanıcılar Climen tabletlerini bir hap kesici ya da başka bir aletle ikiye bölerek emilim süresini kısaltabilmektedirler.

Türkiye'de oral estradiol tabletleri piyasada hangi isimler ile karşımıza çıkmaktadır?

Preparat ismi

Reçeteli mi?

Detaylı İçeriği

Ek Notlar

Kutu Fiyatı*

Estrofem

Evetᵃ

2 mg estradiol hemihidrat x 28 mavi tablet

Sadece elektronik reçete ile ulaşılabilir durumdadır.

314,92 ₺

Trisequens

Hayır

2 mg estradiol hemihidrat x 12 mavi tablet;

1 mg estradiol hemihidrat x 6 kırmızı tablet;

2 mg estradiol hemihidrat + 1 mg noretisteron asetat (NETA) x 10 beyaz tablet

Beyaz tabletlerin alınması önerilmemektedir.

332,38 ₺

Climen 21 Drajeᶜᶠ

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 1 mg siproteron asetat (CPA) x 10 pembe tablet

Pembe tabletlerin çoğu durumda alınması önerilmemektedir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki ilgili notu okuyunuz.

65,43 ₺

Cyclo-Progynova 21 Draje

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat (EV) + 0,5 mg norgestrel x 10 kahverengi tablet

Kahverengi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

99,22 ₺


Divina 21 Tablet

Hayır

2 mg estradiol valerat (EV) x 11 beyaz tablet;

2 mg estradiol valerat(EV) + 10 mg medroksiprogesteron asetat (MPA) x 10 mavi tablet

Mavi tabletlerin alınması önerilmemektedir.

127,65 ₺

* Kutu fiyatları 5.15.2025 tarihi itibari ile
TİTCK'nin 20.11.2024 tarihinde yayınladığı yazıya göre Estrofem, "suistimallerinin önlenmesi amacıyla" kısıtlanmış ve yayınlandığı tarihten itibaren sadece elektronik reçete ile erişilebilir bir durumdadır.

2 mg Estradiol valerat(EV) yaklaşık olarak 1,5mg estradiol hemihidrat ile eşit derecede etkilidir (Jensen et al., 2013; Timmer & Geurts, 1999).
Climen'in siproteron asetat (CPA) içeren pembe tabletlerin, dil altı veya bukkal yol ile alınması önerilmemektedir, kullanıyorsa kişinin rejimindeki siproteron asetat (CPA) dozunu azaltması gerekmez, bikalutamid (piyasa ismi Casodex) veya spironolakton (piyasa ismi Aldactone) gibi diğer adrojen antagonistleri ile bir arada kullanılmamalıdır. Kişi herhangi bir sebepten dolayı antiandrojen kullanmıyor ise (örn. orşiektomi veya vajinoplasti geçiren kişiler),—venöz tromboz risklerinin gereksiz şekilde arttıracağından—alınması önerilmez (Seaman et al., 2007; Connors & Middeldorp, 2019; Vasilakis-Scaramozza & Jick, 2001; Spitzer, 2003). Pembe tabletler, kişi antiandrojen olarak CPA (piyasa ismi Androcur) alıyor ve günlük CPA dozu 10 mg'dan düşük ise ve buna ek olarak pembe tabletler oral olarak alınmak isteniyor ise, kullanımı sakıncalı değildir ancak; kişinin günlük CPA dozu toplamda 12,5 mg'ı geçmemelidir.
Cyclo-progynova'nın kahverengi tabletlerinde bulunan norgestrel, orta derecede androjenik aktiviteye sahip olan bir progestindir (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıkları risklerini önemli ölçüde artmaktadır (Qvigstad et al., 2000; Lidegaard et al., 2011; Cockrum et al., 2022); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Medroksiprogesteron asetat'ın (MPA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), bu sebeple kullanımı önerilmemektedir.
Noretisteron asetat’ın (NETA) düşük derecede androjen aktivitesi bulunmaktadır (Kuhl, 2005), uzun süreli estradiol ve androjen antagonistleri ile birlikte kullanıldığında pıhtı atması, kalp ve damar hastalıklarının riskini önemli ölçüde arttırmaktadır (Qvigstad et al., 2000); bu sebeplerden dolayı kullanımı önerilmemektedir.
Climen'in beyaz tabletleri, dil altı/bukkal alınacak ise Climen tabletlerinin sahip olduğu kaplamadan dolayı emilme süresinin biraz uzayabileceği gözlemlenmiştir, her ne kadar bu durum içeriğinin vücut tarafından emilimini etkilemese de; kullanıcılar Climen tabletlerini bir hap kesici ya da başka bir aletle ikiye bölerek emilim süresini kısaltabilmektedirler.

Estradiol valerat (EV) ile estradiol hemihidrat (EH) tabletlerinin farkı nedir?

Estradiol tabletleri, estradiol hemihidrat (EH) içermektedir. Estradiol hemihidrat içeren Türkiye'de piyasada olan markalar, Estrofem ve Trisequens'tir. Estradiol valerat (EV) içeren markalar ise Climen, Cyclo-Progynova ve Divina'dır.

  • Hemihidrat, bir bileşiği kimyasal bir reaksiyona uğratmadan kristal bir yapıya bağlamanın bir yoludur. Bu yapı bileşiği fiziksel olarak tutmakta olup su ile çözülmesine olanak sağlamaktadır, bundan dolayı ilacın saf formunda kolayca emilmesini sağlar. Buradan yola çıkarak estradiol hemihidrat sıvılar içerisinde kolayca çözülür ve geriye saf estradiol kalır, bu saf form ise hızlıca emilmektedir.

  • Valerat yapısındaki bileşiği bir karbonil grubuna bağlar, bu da o bileşiğin bir esterini oluşturur. Bu süreç, bileşiğin emilimini yavaşlatmaktadır. Bu ilacı daha az reaktif ve emilmesi daha uzun süren bir ön ilaç haline getirir. Estradiol valerat(EV) ise estradiol’ün bir esteri olup estradiol’ün ön ilaç sınıfındaki halidir.  Buradaki amaç estradiol’ün vücutta daha uzun süre kalmasını sağlamaktadır. Karaciğer karbonili parçalayarak estradiolü serbest bırakır fakat bu zaman almaktadır, bu sayede estradiolün etkileri uzamaktadır.

Estradiol valerat(EV)’ın moleküler ağırlığı, C17β valerat esterinin varlığı nedeniyle estradiole göre yaklaşık %131 daha fazladır. Bundan dolayı eşit dozda estradiol ile karşılaştırıldığında estradiol valerat (EV), ağırlığının %76’sı kadar estradiol içermektedir (Wiki; Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999). Bu estradiol valerat(EV)’ı daha fazla veya sık dozlarda alınmasını gerekebilmektedir (bu oran yaklaşık ~1.3 kadardır).

Estradiol valerat (EV) ile estradiol hemihidrat (EH) tabletlerinin farkı nedir?

Estradiol tabletleri, estradiol hemihidrat (EH) içermektedir. Estradiol hemihidrat içeren Türkiye'de piyasada olan markalar, Estrofem ve Trisequens'tir. Estradiol valerat (EV) içeren markalar ise Climen, Cyclo-Progynova ve Divina'dır.

  • Hemihidrat, bir bileşiği kimyasal bir reaksiyona uğratmadan kristal bir yapıya bağlamanın bir yoludur. Bu yapı bileşiği fiziksel olarak tutmakta olup su ile çözülmesine olanak sağlamaktadır, bundan dolayı ilacın saf formunda kolayca emilmesini sağlar. Buradan yola çıkarak estradiol hemihidrat sıvılar içerisinde kolayca çözülür ve geriye saf estradiol kalır, bu saf form ise hızlıca emilmektedir.

  • Valerat yapısındaki bileşiği bir karbonil grubuna bağlar, bu da o bileşiğin bir esterini oluşturur. Bu süreç, bileşiğin emilimini yavaşlatmaktadır. Bu ilacı daha az reaktif ve emilmesi daha uzun süren bir ön ilaç haline getirir. Estradiol valerat(EV) ise estradiol’ün bir esteri olup estradiol’ün ön ilaç sınıfındaki halidir.  Buradaki amaç estradiol’ün vücutta daha uzun süre kalmasını sağlamaktadır. Karaciğer karbonili parçalayarak estradiolü serbest bırakır fakat bu zaman almaktadır, bu sayede estradiolün etkileri uzamaktadır.

Estradiol valerat(EV)’ın moleküler ağırlığı, C17β valerat esterinin varlığı nedeniyle estradiole göre yaklaşık %131 daha fazladır. Bundan dolayı eşit dozda estradiol ile karşılaştırıldığında estradiol valerat (EV), ağırlığının %76’sı kadar estradiol içermektedir (Wiki; Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999). Bu estradiol valerat(EV)’ı daha fazla veya sık dozlarda alınmasını gerekebilmektedir (bu oran yaklaşık ~1.3 kadardır).

Estradiol valerat (EV) ile estradiol hemihidrat (EH) tabletlerinin farkı nedir?

Estradiol tabletleri, estradiol hemihidrat (EH) içermektedir. Estradiol hemihidrat içeren Türkiye'de piyasada olan markalar, Estrofem ve Trisequens'tir. Estradiol valerat (EV) içeren markalar ise Climen, Cyclo-Progynova ve Divina'dır.

  • Hemihidrat, bir bileşiği kimyasal bir reaksiyona uğratmadan kristal bir yapıya bağlamanın bir yoludur. Bu yapı bileşiği fiziksel olarak tutmakta olup su ile çözülmesine olanak sağlamaktadır, bundan dolayı ilacın saf formunda kolayca emilmesini sağlar. Buradan yola çıkarak estradiol hemihidrat sıvılar içerisinde kolayca çözülür ve geriye saf estradiol kalır, bu saf form ise hızlıca emilmektedir.

  • Valerat yapısındaki bileşiği bir karbonil grubuna bağlar, bu da o bileşiğin bir esterini oluşturur. Bu süreç, bileşiğin emilimini yavaşlatmaktadır. Bu ilacı daha az reaktif ve emilmesi daha uzun süren bir ön ilaç haline getirir. Estradiol valerat(EV) ise estradiol’ün bir esteri olup estradiol’ün ön ilaç sınıfındaki halidir.  Buradaki amaç estradiol’ün vücutta daha uzun süre kalmasını sağlamaktadır. Karaciğer karbonili parçalayarak estradiolü serbest bırakır fakat bu zaman almaktadır, bu sayede estradiolün etkileri uzamaktadır.

Estradiol valerat(EV)’ın moleküler ağırlığı, C17β valerat esterinin varlığı nedeniyle estradiole göre yaklaşık %131 daha fazladır. Bundan dolayı eşit dozda estradiol ile karşılaştırıldığında estradiol valerat (EV), ağırlığının %76’sı kadar estradiol içermektedir (Wiki; Sayeed ve Ashraf, 2014; Price vd., 1997Pines vd., 1999). Bu estradiol valerat(EV)’ı daha fazla veya sık dozlarda alınmasını gerekebilmektedir (bu oran yaklaşık ~1.3 kadardır).

Dil Altı/Bukkal Estradiol

Oral estradiol tabletleri, dil altı (sublingual) ya da bukkal (yanak içi) yollar ile alınabilmektedir, esasen dil altı ve bukkal uygulama arasında çok büyük farklar yoktur. Tabletlerin, ağız yoluyla yutulmak yerine dil altına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına dil altı; diş etleri ile yanak arasına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına da bukkal denmektedir. Dil altı ve bukkal yollar ile alınan oral estradiol tabletlerinin biyo-yararlanım seviyesi, oral uygulamayla karşılaştırıldığında birkaç kat daha yüksektir ve dolayısıyla kanda ölçülen estradiol seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek çıkmaktaktadır (Kuhl, 2005; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012WikiGrafikler). Oral uygulama yerine dil altı/bukkal estradiol kullanımı, dozların ve dolayısıyla ilaçların kişide yarattığı ekonomik baskının azaltılmasına ve gerek duyulduğunda testosteron seviyelerinin baskılanmasını iyileştirmek amacıyla tercih edilebilmektedir.

Bununla birlikte dil altı/bukkal estradiol, oral estradiole kıyasla estradiol seviyelerinde çok belirgin piklere neden olur ve yüksek estradiol düzeylerinin kısa süreli devam etmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle dil altı/bukkal uygulama ile alınan estradiolün gün boyunca bölünmüş dozlar (örn. günde üç kere—8 saatte bir) halinde alınarak estradiol seviyelerinin daha sabit tutulması önerilmektedir. Transfeminenlerde bu piklere sahip seviyelerin sonuçları (örn. testosteron baskılanması veya sağlık riskleri açısından) pek araştırılmamıştır ve büyük ölçüde bilinmemektedir. Buna rağmen günde birkaç kez alınarak yüksek doz estradiol monoterapisi şeklinde kullanıldığında güçlü fakat hala tek başına tam olarak yeterli olmayan testosteron baskılanması gözlemlenmiştir (Yaish et al., 2023). Estradiolün bukkal (yanak içi) uygulanması, dil altı uygulamayla benzer özelliklere sahip görünmektedir ancak bu konuda çok daha az araştırma vardır ve transfeminenlerde yaygın olarak kullanılmamaktadır (Wiki; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012). Oral estradiol valerat tabletleri de benzer şekilde oral yol yerine dil altında tutulabilir ve bu şekilde kullanıldıklarında aynı derecede etkili oldukları görülmüştür (Yamahara ve Lee, 1993Rathbone, Drummond, ve Tucker, 1994Wiki).

Oral estradiol tabletleri, dil altı (sublingual) ya da bukkal (yanak içi) yollar ile alınabilmektedir, esasen dil altı ve bukkal uygulama arasında çok büyük farklar yoktur. Tabletlerin, ağız yoluyla yutulmak yerine dil altına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına dil altı; diş etleri ile yanak arasına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına da bukkal denmektedir. Dil altı ve bukkal yollar ile alınan oral estradiol tabletlerinin biyo-yararlanım seviyesi, oral uygulamayla karşılaştırıldığında birkaç kat daha yüksektir ve dolayısıyla kanda ölçülen estradiol seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek çıkmaktaktadır (Kuhl, 2005; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012WikiGrafikler). Oral uygulama yerine dil altı/bukkal estradiol kullanımı, dozların ve dolayısıyla ilaçların kişide yarattığı ekonomik baskının azaltılmasına ve gerek duyulduğunda testosteron seviyelerinin baskılanmasını iyileştirmek amacıyla tercih edilebilmektedir.

Bununla birlikte dil altı/bukkal estradiol, oral estradiole kıyasla estradiol seviyelerinde çok belirgin piklere neden olur ve yüksek estradiol düzeylerinin kısa süreli devam etmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle dil altı/bukkal uygulama ile alınan estradiolün gün boyunca bölünmüş dozlar (örn. günde üç kere—8 saatte bir) halinde alınarak estradiol seviyelerinin daha sabit tutulması önerilmektedir. Transfeminenlerde bu piklere sahip seviyelerin sonuçları (örn. testosteron baskılanması veya sağlık riskleri açısından) pek araştırılmamıştır ve büyük ölçüde bilinmemektedir. Buna rağmen günde birkaç kez alınarak yüksek doz estradiol monoterapisi şeklinde kullanıldığında güçlü fakat hala tek başına tam olarak yeterli olmayan testosteron baskılanması gözlemlenmiştir (Yaish et al., 2023). Estradiolün bukkal (yanak içi) uygulanması, dil altı uygulamayla benzer özelliklere sahip görünmektedir ancak bu konuda çok daha az araştırma vardır ve transfeminenlerde yaygın olarak kullanılmamaktadır (Wiki; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012). Oral estradiol valerat tabletleri de benzer şekilde oral yol yerine dil altında tutulabilir ve bu şekilde kullanıldıklarında aynı derecede etkili oldukları görülmüştür (Yamahara ve Lee, 1993Rathbone, Drummond, ve Tucker, 1994Wiki).

Oral estradiol tabletleri, dil altı (sublingual) ya da bukkal (yanak içi) yollar ile alınabilmektedir, esasen dil altı ve bukkal uygulama arasında çok büyük farklar yoktur. Tabletlerin, ağız yoluyla yutulmak yerine dil altına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına dil altı; diş etleri ile yanak arasına yerleştirilerek emilene dek bekletilerek alınmasına da bukkal denmektedir. Dil altı ve bukkal yollar ile alınan oral estradiol tabletlerinin biyo-yararlanım seviyesi, oral uygulamayla karşılaştırıldığında birkaç kat daha yüksektir ve dolayısıyla kanda ölçülen estradiol seviyeleri önemli ölçüde daha yüksek çıkmaktaktadır (Kuhl, 2005; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012WikiGrafikler). Oral uygulama yerine dil altı/bukkal estradiol kullanımı, dozların ve dolayısıyla ilaçların kişide yarattığı ekonomik baskının azaltılmasına ve gerek duyulduğunda testosteron seviyelerinin baskılanmasını iyileştirmek amacıyla tercih edilebilmektedir.

Bununla birlikte dil altı/bukkal estradiol, oral estradiole kıyasla estradiol seviyelerinde çok belirgin piklere neden olur ve yüksek estradiol düzeylerinin kısa süreli devam etmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle dil altı/bukkal uygulama ile alınan estradiolün gün boyunca bölünmüş dozlar (örn. günde üç kere—8 saatte bir) halinde alınarak estradiol seviyelerinin daha sabit tutulması önerilmektedir. Transfeminenlerde bu piklere sahip seviyelerin sonuçları (örn. testosteron baskılanması veya sağlık riskleri açısından) pek araştırılmamıştır ve büyük ölçüde bilinmemektedir. Buna rağmen günde birkaç kez alınarak yüksek doz estradiol monoterapisi şeklinde kullanıldığında güçlü fakat hala tek başına tam olarak yeterli olmayan testosteron baskılanması gözlemlenmiştir (Yaish et al., 2023). Estradiolün bukkal (yanak içi) uygulanması, dil altı uygulamayla benzer özelliklere sahip görünmektedir ancak bu konuda çok daha az araştırma vardır ve transfeminenlerde yaygın olarak kullanılmamaktadır (Wiki; Gass vd., 2004Bartlett ve Maarschalk, 2012). Oral estradiol valerat tabletleri de benzer şekilde oral yol yerine dil altında tutulabilir ve bu şekilde kullanıldıklarında aynı derecede etkili oldukları görülmüştür (Yamahara ve Lee, 1993Rathbone, Drummond, ve Tucker, 1994Wiki).


Aşağıdaki iki tablodan (sol taraf tek doz oral estradiol, sağ taraf tek doz dil altı veya bukkal doz) görüldüğü üzere dil altı ya da bukkal olarak alınan estradiol’ün oral yönteme göre daha iyi pik seviyeleri sağladığını göstermektedir



Aşağıdaki iki tablodan (sol taraf tek doz oral estradiol, sağ taraf tek doz dil altı veya bukkal doz) görüldüğü üzere dil altı ya da bukkal olarak alınan estradiol’ün oral yönteme göre daha iyi pik seviyeleri sağladığını göstermektedir



Aşağıdaki iki tablodan (sol taraf tek doz oral estradiol, sağ taraf tek doz dil altı veya bukkal doz) görüldüğü üzere dil altı ya da bukkal olarak alınan estradiol’ün oral yönteme göre daha iyi pik seviyeleri sağladığını göstermektedir


Temel olarak oral estradiol tabletleriyle, dil altı ve bukkal uygulamanın farkları:

  • Oral estradiol tabletlerinin, dil altı yolu ile alınılmaya çalışıldığı durumlarda tabletlerin bir kısmının istemsiz bir şekilde yutulması nedeniyle, dil altı estradiol uygulaması pratikte hem dil altı hem de kısmen oral uygulamanın bir karışımı olabilmektedir ve oral estradiole benzer sağlık risklerine bir ölçüde sahip olabilmektedir (Wiki; Lobo, 1987Kuhl, 2005). Buna karşın bukkal uygulamada, istemsiz bir şekilde yutulan oral estradiol tabletlerinin miktarı, dil altı uygulamaya göre çok daha az ve minimaldir.

  • Dil altı yol ile alınan oral estradiol tabletleri ortalama olarak 5–15 dakika içerisinde emilmektedir. Bu duruma kıyasla oral estradiol tabletlerinin bukkal yol ile tamamen emilmesi 30–45 dakika kadar sürebilmektedir.

Dil altı/bukkal uygulamada emilim süresini kısaltmak için, uygulama öncesi ağzın su ile çalkalanması ve su içilmesi kişilere önerilebilmektedir.

Temel olarak oral estradiol tabletleriyle, dil altı ve bukkal uygulamanın farkları:

  • Oral estradiol tabletlerinin, dil altı yolu ile alınılmaya çalışıldığı durumlarda tabletlerin bir kısmının istemsiz bir şekilde yutulması nedeniyle, dil altı estradiol uygulaması pratikte hem dil altı hem de kısmen oral uygulamanın bir karışımı olabilmektedir ve oral estradiole benzer sağlık risklerine bir ölçüde sahip olabilmektedir (Wiki; Lobo, 1987Kuhl, 2005). Buna karşın bukkal uygulamada, istemsiz bir şekilde yutulan oral estradiol tabletlerinin miktarı, dil altı uygulamaya göre çok daha az ve minimaldir.

  • Dil altı yol ile alınan oral estradiol tabletleri ortalama olarak 5–15 dakika içerisinde emilmektedir. Bu duruma kıyasla oral estradiol tabletlerinin bukkal yol ile tamamen emilmesi 30–45 dakika kadar sürebilmektedir.

Dil altı/bukkal uygulamada emilim süresini kısaltmak için, uygulama öncesi ağzın su ile çalkalanması ve su içilmesi kişilere önerilebilmektedir.

Temel olarak oral estradiol tabletleriyle, dil altı ve bukkal uygulamanın farkları:

  • Oral estradiol tabletlerinin, dil altı yolu ile alınılmaya çalışıldığı durumlarda tabletlerin bir kısmının istemsiz bir şekilde yutulması nedeniyle, dil altı estradiol uygulaması pratikte hem dil altı hem de kısmen oral uygulamanın bir karışımı olabilmektedir ve oral estradiole benzer sağlık risklerine bir ölçüde sahip olabilmektedir (Wiki; Lobo, 1987Kuhl, 2005). Buna karşın bukkal uygulamada, istemsiz bir şekilde yutulan oral estradiol tabletlerinin miktarı, dil altı uygulamaya göre çok daha az ve minimaldir.

  • Dil altı yol ile alınan oral estradiol tabletleri ortalama olarak 5–15 dakika içerisinde emilmektedir. Bu duruma kıyasla oral estradiol tabletlerinin bukkal yol ile tamamen emilmesi 30–45 dakika kadar sürebilmektedir.

Dil altı/bukkal uygulamada emilim süresini kısaltmak için, uygulama öncesi ağzın su ile çalkalanması ve su içilmesi kişilere önerilebilmektedir.

Transdermal Estradiol

Transdermal estradiol, bant (yama da denmektedir), jel, emülsiyon ve sprey formlarında mevcuttur (Wiki; Kuhl, 2005). Bu formlar genellikle kol, karın veya kalça gibi cilt bölgelerine uygulanmaktadır. Jel, emülsiyon ve spreyler uygulandıktan sonra kısa bir süre kuruması beklenir; bantlar ise belirli bir süre boyunca ciltte yapışık kalmaktadır. Cilt yoluyla emilim hızının sınırlı olması (rate-limited absorption) nedeniyle, transdermal estradiolde bir depo etkisi oluşur ve estradiol düzeyleri uzun süre boyunca sabit kalmaktadır. Bu nedenle estradiol jel, emülsiyon ve spreyleri günde bir yada birkaç kez kullanım için uygundur. Bantlar marka/ürün tipine bağlı olarak 3—4 veya 7 gün boyunca ciltte kalarak devamlı estradiol salınımı sağlar (Tablo). Transdermal estradiol, oral estradiole göre daha pahalıdır. Jel, emülsiyon ve spreyler oral uygulamaya göre daha az pratik bulunabilir ancak bantlar seyrek uygulanmaları nedeniyle kişiye daha kolay gelebilmektedir. Öte yandan bantlar bazen uygulandığı bölgede kızarıklı ve tahriş gibi sorunlara yol açabilir veya banttaki yapıştırıcının erken gevşemesi sonucu düşebilmektedir. Oral estradiolde olduğu gibi transdermal estradiolde de estradiol düzeylerinde önemli bireysel farklılıklar görülmektedir; bazı transfeminenlerde emilim düşük kalabilmekte olup düşük estradiol düzeylerine ve yetersiz testosteron baskılanmasına neden olabilmektedir. Örneğin Türkiye’de piyasada bulunmayan ve ismi Lenzetto olan estradiol spreyleri gibi estradiol spreyleri transfeminenler için yeterli etkiyi sağlayamayan çok düşük estradiol seviyeleri verdiği için önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).

40 yaş üstü transfeminenlerde, oral estradiole kıyasla daha düşük sağlık riskleri nedeniyle genellikle transdermal estradiol tercih edilmektedir. Testosteron baskılanması için gereken yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak zor olduğundan, transdermal estradiol jelleri yüksek doz estradiol monoterapisi için uygun bir seçenek değildir. Öte yandan birden fazla estradiol bandın (örn. 100 μg/gün sağlayan bantlar; örn. Climara Forte [Türkiye'de piyasada bulunmaktadır]) aynı anda kullanılması yüksek doz estradiol monoterapisinde etkili olabilmektedir; ancak bu birçok bandın aynı anda kullanılmasıyla yüksek maliyetlere sebep olabilmektedir (Wiki).

Farklı cilt bölgeleri, transdermal estradiolü farklı oranlarda emmektedir (Wiki; Potts ve Lobo, 2005). Özellikle genital bölgeye (skrotum veya neovajina) uygulama, klasik cilt bölgelerinde kıyasla çok daha yüksek estradiol emilimi sağlayabilir ve bu da standart uygulamaya göre çok daha yüksek estradiol düzeyleriyle sonuçlanabilmektedir (Iyer vd., 2017; B Kühnert vd., 2005). Bu tarz bir yaklaşım, doz ve dolayısıyla ilaç maliyetini azaltmak veya daha iyi testosteron baskılanması için gerek duyulduğunda daha yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak amacıyla yararlı olabilmektedir. Estradiolün memelere uygulanması ise meme gelişimini iyileştirdiğine veya hızlandırdığında dair bir kanıt olmadığı ve potansiyel sonuçları (örn. meme kanseri riski) nedeniyle önerilmemektedir.

Transdermal estradiol, bant (yama da denmektedir), jel, emülsiyon ve sprey formlarında mevcuttur (Wiki; Kuhl, 2005). Bu formlar genellikle kol, karın veya kalça gibi cilt bölgelerine uygulanmaktadır. Jel, emülsiyon ve spreyler uygulandıktan sonra kısa bir süre kuruması beklenir; bantlar ise belirli bir süre boyunca ciltte yapışık kalmaktadır. Cilt yoluyla emilim hızının sınırlı olması (rate-limited absorption) nedeniyle, transdermal estradiolde bir depo etkisi oluşur ve estradiol düzeyleri uzun süre boyunca sabit kalmaktadır. Bu nedenle estradiol jel, emülsiyon ve spreyleri günde bir yada birkaç kez kullanım için uygundur. Bantlar marka/ürün tipine bağlı olarak 3—4 veya 7 gün boyunca ciltte kalarak devamlı estradiol salınımı sağlar (Tablo). Transdermal estradiol, oral estradiole göre daha pahalıdır. Jel, emülsiyon ve spreyler oral uygulamaya göre daha az pratik bulunabilir ancak bantlar seyrek uygulanmaları nedeniyle kişiye daha kolay gelebilmektedir. Öte yandan bantlar bazen uygulandığı bölgede kızarıklı ve tahriş gibi sorunlara yol açabilir veya banttaki yapıştırıcının erken gevşemesi sonucu düşebilmektedir. Oral estradiolde olduğu gibi transdermal estradiolde de estradiol düzeylerinde önemli bireysel farklılıklar görülmektedir; bazı transfeminenlerde emilim düşük kalabilmekte olup düşük estradiol düzeylerine ve yetersiz testosteron baskılanmasına neden olabilmektedir. Örneğin Türkiye’de piyasada bulunmayan ve ismi Lenzetto olan estradiol spreyleri gibi estradiol spreyleri transfeminenler için yeterli etkiyi sağlayamayan çok düşük estradiol seviyeleri verdiği için önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).

40 yaş üstü transfeminenlerde, oral estradiole kıyasla daha düşük sağlık riskleri nedeniyle genellikle transdermal estradiol tercih edilmektedir. Testosteron baskılanması için gereken yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak zor olduğundan, transdermal estradiol jelleri yüksek doz estradiol monoterapisi için uygun bir seçenek değildir. Öte yandan birden fazla estradiol bandın (örn. 100 μg/gün sağlayan bantlar; örn. Climara Forte [Türkiye'de piyasada bulunmaktadır]) aynı anda kullanılması yüksek doz estradiol monoterapisinde etkili olabilmektedir; ancak bu birçok bandın aynı anda kullanılmasıyla yüksek maliyetlere sebep olabilmektedir (Wiki).

Farklı cilt bölgeleri, transdermal estradiolü farklı oranlarda emmektedir (Wiki; Potts ve Lobo, 2005). Özellikle genital bölgeye (skrotum veya neovajina) uygulama, klasik cilt bölgelerinde kıyasla çok daha yüksek estradiol emilimi sağlayabilir ve bu da standart uygulamaya göre çok daha yüksek estradiol düzeyleriyle sonuçlanabilmektedir (Iyer vd., 2017; B Kühnert vd., 2005). Bu tarz bir yaklaşım, doz ve dolayısıyla ilaç maliyetini azaltmak veya daha iyi testosteron baskılanması için gerek duyulduğunda daha yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak amacıyla yararlı olabilmektedir. Estradiolün memelere uygulanması ise meme gelişimini iyileştirdiğine veya hızlandırdığında dair bir kanıt olmadığı ve potansiyel sonuçları (örn. meme kanseri riski) nedeniyle önerilmemektedir.

Transdermal estradiol, bant (yama da denmektedir), jel, emülsiyon ve sprey formlarında mevcuttur (Wiki; Kuhl, 2005). Bu formlar genellikle kol, karın veya kalça gibi cilt bölgelerine uygulanmaktadır. Jel, emülsiyon ve spreyler uygulandıktan sonra kısa bir süre kuruması beklenir; bantlar ise belirli bir süre boyunca ciltte yapışık kalmaktadır. Cilt yoluyla emilim hızının sınırlı olması (rate-limited absorption) nedeniyle, transdermal estradiolde bir depo etkisi oluşur ve estradiol düzeyleri uzun süre boyunca sabit kalmaktadır. Bu nedenle estradiol jel, emülsiyon ve spreyleri günde bir yada birkaç kez kullanım için uygundur. Bantlar marka/ürün tipine bağlı olarak 3—4 veya 7 gün boyunca ciltte kalarak devamlı estradiol salınımı sağlar (Tablo). Transdermal estradiol, oral estradiole göre daha pahalıdır. Jel, emülsiyon ve spreyler oral uygulamaya göre daha az pratik bulunabilir ancak bantlar seyrek uygulanmaları nedeniyle kişiye daha kolay gelebilmektedir. Öte yandan bantlar bazen uygulandığı bölgede kızarıklı ve tahriş gibi sorunlara yol açabilir veya banttaki yapıştırıcının erken gevşemesi sonucu düşebilmektedir. Oral estradiolde olduğu gibi transdermal estradiolde de estradiol düzeylerinde önemli bireysel farklılıklar görülmektedir; bazı transfeminenlerde emilim düşük kalabilmekte olup düşük estradiol düzeylerine ve yetersiz testosteron baskılanmasına neden olabilmektedir. Örneğin Türkiye’de piyasada bulunmayan ve ismi Lenzetto olan estradiol spreyleri gibi estradiol spreyleri transfeminenler için yeterli etkiyi sağlayamayan çok düşük estradiol seviyeleri verdiği için önerilmemektedir (Morton vd., 2009Grafik).

40 yaş üstü transfeminenlerde, oral estradiole kıyasla daha düşük sağlık riskleri nedeniyle genellikle transdermal estradiol tercih edilmektedir. Testosteron baskılanması için gereken yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak zor olduğundan, transdermal estradiol jelleri yüksek doz estradiol monoterapisi için uygun bir seçenek değildir. Öte yandan birden fazla estradiol bandın (örn. 100 μg/gün sağlayan bantlar; örn. Climara Forte [Türkiye'de piyasada bulunmaktadır]) aynı anda kullanılması yüksek doz estradiol monoterapisinde etkili olabilmektedir; ancak bu birçok bandın aynı anda kullanılmasıyla yüksek maliyetlere sebep olabilmektedir (Wiki).

Farklı cilt bölgeleri, transdermal estradiolü farklı oranlarda emmektedir (Wiki; Potts ve Lobo, 2005). Özellikle genital bölgeye (skrotum veya neovajina) uygulama, klasik cilt bölgelerinde kıyasla çok daha yüksek estradiol emilimi sağlayabilir ve bu da standart uygulamaya göre çok daha yüksek estradiol düzeyleriyle sonuçlanabilmektedir (Iyer vd., 2017; B Kühnert vd., 2005). Bu tarz bir yaklaşım, doz ve dolayısıyla ilaç maliyetini azaltmak veya daha iyi testosteron baskılanması için gerek duyulduğunda daha yüksek estradiol seviyelerine ulaşmak amacıyla yararlı olabilmektedir. Estradiolün memelere uygulanması ise meme gelişimini iyileştirdiğine veya hızlandırdığında dair bir kanıt olmadığı ve potansiyel sonuçları (örn. meme kanseri riski) nedeniyle önerilmemektedir.

Enjeksiyon Estradiol

Enjeksiyon halindeki estradiol preparatları, kas içine (intramüsküler; IM) veya deri altına (subkütan; SC; SubQ) uygulanabilmektedir (Kuhl, 2005; WikiWikiGrafikler). Estradiol esterlerinin enjeksiyonunda bir tür -depo- etkisi oluşur; bu sayede enjeksiyon bölgesinden yavaşça emilirler ve uzayan bir etki süresine sahip olurlar. Etki süresi kullanılan estere bağlı olarak birkaç günden birkaç hafta hatta aylara kadar değişebilmektedir. Kısa ve orta etki süreli yaygın kullanılan enjekte edilebilir estradiol esterleri arasında estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn) ve estradiol benzoat (EB) bulunmaktadır. Daha uzun etki süresine sahip estradiol esterleri (örn. estradiol undesilat [EU] ve  poliestradiol fosfat [PEP]) ise artık ilaç firmaları tarafından üretilmemekte olup temin edilememektedir. Kas içi (IM) enjeksiyon durumunda genellikle deltoid kası (üst kol), vastus lateralis ve rektus femoris kasları (uyluk) veya ventrogluteal kas (kalça) enjeksiyon bölgeleri olarak kullanılmaktadır. Deri altı yağ içi (SubQ) daha az yaygın olmakla birlikte intramüsküler (IM) enjeksiyonla benzer farmakokinetik özellikler göstermektedir ve uygulaması daha kolay, daha az ağrılı ve daha pratiktir (Wiki; Deutsch vd., 2015). Ancak subkütan (SubQ) yolla güvenli ve rahat bir şekilde enjekte edilebilecek maksimum hacim, intramüsküler (IM) enjeksiyona kıyasla daha düşüktür (uygulama bölgesine bağlı olarak 1.5—3 mL ve 2—5 mL’ye kadar) (Hopkins, ve Arias, 2013Usach vd., 2019). Enjeksiyon formundaki estradiol genellikle daha ucuz olma eğilimindedir, ancak düzenli enjeksiyon gerektirdiğinden diğer uygulama yollarına kıyasla daha az kullanışlı olabilmektedir. Uzun vadede, enjeksiyon bölgesinde iç skar dokusu (iz dokusu) oluşma riski de söz konusu olabilmektedir. Estradiol enjeksiyonları dünyanın birçok yerinde (örn. Türkiye dahil olmak üzere Avrupa’nın büyük kısmında) piyasadan çekilmiştir ve bu ilaçlara erişim oldukça sınırlıdır. Son yıllarda birçok transfeminen bu uygulama yolunu kullanmak amacıyla resmi olmayan biçimlerde (yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından satılan; “homebrew” diye tabir edilen ve karaborsa piyasasında resmi olmayan bir biçimde satılan) hazırlanmış enjekte edilebilir estradiol preparatlarına yönelmektedirler.

Enjekte edilebilir estradiol preparatları genellikle diğer estradiol formlarına göre daha yüksek dozlarda kullanılır ve çok daha yüksek estradiol düzeylerine kolaylıkla ulaşabilmektedir. Bu durum testosteron baskılanması için yararlı olabilmektedir, ve dolayısıyla; enjeksiyon formundaki estradiolün, transfeminenlerde yüksek doz estradiol monoterapisi açısından en iyi seçenek olduğunu varsaymak pek mümkündür. Bunlarla birlikte enjeksiyon formundaki estradiol preparatlarıyla mümkün olan bu yüksek dozlar kolaylıkla aşırı doz kullanımına ve gereksiz yere artan risklere yol açabilmektedir (Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Ne yazık ki bu konuyla ilgili mevcut sağlık kılavuzlarının önerdiği enjeksiyon formundaki estradiol ester dozları ve aralıkları, aşırı yüksek ve çok seyrek uygulanır görünmektedir (örn. 10—40 mg/2 hafta, estradiol valerat[EV]); bu da kişinin HRT’den istediği sonucu alamamasıyla birlikte kişinin sağlık durumu açısından pek uygun olmayabilmektedir (Hembree vd. 2017; Deutsch 2016; Cavanaugh vd. 2015; Callen-Lorde 2018; T’Sjoen vd. 2020; Olson-Kennedy vd. 2016).

Yaklaşık 300 pg/mL (1.100 pmol/L) ortalama estradiol seviyesi hedefiyle yüksek doz estradiol monoterapisi için önerilen enjeksiyon estradiol ester dozları ve aralıkları aşağıda gösterilmiştir:

(Heeflenen estradiol düzeyi yaklaşık 300 pg/mL [1.100 pmol/L])

Estradiol Esteri

Kısa Aralık

Orta Aralık

Uzun Aralık

Simülasyon:

Estradiol benzoat (EB)

0,67 mg/1 gün

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

[Grafik]

Estradiol valerat (EV)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (yağ içinde)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (süsp.)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol enantat (EEn)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol undesilat (EU)ᵃ

10 mg/14 gün

20 mg/28 gün

30 mg/42 gün

[Grafik]

Poliestradiol fosfat (PEP)

160 mg/30 gün

240 mg/45 gün

320 mg/60 gün

[Grafik]

ᵃEstradiol undesilat için dozlar ve aralıklar çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

Bu dozlar ve aralıklar bir başlangıç noktası olarak değerlendirilmeli; kan tahlilleri temelinde gerektiği şekilde düzenlenmesi gerekmekmektedir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi) . Eğer estradiol seviyeleri çok düşükse ve testosteron baskılanması yetersiz kalınıyorsa dozlar arttırılmalıdır; eğer estradiol seviyeleri çok yüksekse fakat testosteron baskılanması sağlanmışsa doz azaltılmalıdır. Eğer kişinin HRT rejimine bir antiandrojen veya progestojen eklenecekse, bunlar testosteron baskılanmasına yardımcı olacağından hedeflenen estradiol seviyesini 100–200 pg/mL (367–734 pmol/L) aralığında tutmak için dozların daha düşük olması gerekmektedir. Benzer şekilde, gonadları cerrahi yolla alınmış kişilerde testosteron baskılanması gerekmeyeceği için estradiol dozları daha düşük tutulmalıdır.

Enjeksiyon halindeki estradiol preparatları, kas içine (intramüsküler; IM) veya deri altına (subkütan; SC; SubQ) uygulanabilmektedir (Kuhl, 2005; WikiWikiGrafikler). Estradiol esterlerinin enjeksiyonunda bir tür -depo- etkisi oluşur; bu sayede enjeksiyon bölgesinden yavaşça emilirler ve uzayan bir etki süresine sahip olurlar. Etki süresi kullanılan estere bağlı olarak birkaç günden birkaç hafta hatta aylara kadar değişebilmektedir. Kısa ve orta etki süreli yaygın kullanılan enjekte edilebilir estradiol esterleri arasında estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn) ve estradiol benzoat (EB) bulunmaktadır. Daha uzun etki süresine sahip estradiol esterleri (örn. estradiol undesilat [EU] ve  poliestradiol fosfat [PEP]) ise artık ilaç firmaları tarafından üretilmemekte olup temin edilememektedir. Kas içi (IM) enjeksiyon durumunda genellikle deltoid kası (üst kol), vastus lateralis ve rektus femoris kasları (uyluk) veya ventrogluteal kas (kalça) enjeksiyon bölgeleri olarak kullanılmaktadır. Deri altı yağ içi (SubQ) daha az yaygın olmakla birlikte intramüsküler (IM) enjeksiyonla benzer farmakokinetik özellikler göstermektedir ve uygulaması daha kolay, daha az ağrılı ve daha pratiktir (Wiki; Deutsch vd., 2015). Ancak subkütan (SubQ) yolla güvenli ve rahat bir şekilde enjekte edilebilecek maksimum hacim, intramüsküler (IM) enjeksiyona kıyasla daha düşüktür (uygulama bölgesine bağlı olarak 1.5—3 mL ve 2—5 mL’ye kadar) (Hopkins, ve Arias, 2013Usach vd., 2019). Enjeksiyon formundaki estradiol genellikle daha ucuz olma eğilimindedir, ancak düzenli enjeksiyon gerektirdiğinden diğer uygulama yollarına kıyasla daha az kullanışlı olabilmektedir. Uzun vadede, enjeksiyon bölgesinde iç skar dokusu (iz dokusu) oluşma riski de söz konusu olabilmektedir. Estradiol enjeksiyonları dünyanın birçok yerinde (örn. Türkiye dahil olmak üzere Avrupa’nın büyük kısmında) piyasadan çekilmiştir ve bu ilaçlara erişim oldukça sınırlıdır. Son yıllarda birçok transfeminen bu uygulama yolunu kullanmak amacıyla resmi olmayan biçimlerde (yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından satılan; “homebrew” diye tabir edilen ve karaborsa piyasasında resmi olmayan bir biçimde satılan) hazırlanmış enjekte edilebilir estradiol preparatlarına yönelmektedirler.

Enjekte edilebilir estradiol preparatları genellikle diğer estradiol formlarına göre daha yüksek dozlarda kullanılır ve çok daha yüksek estradiol düzeylerine kolaylıkla ulaşabilmektedir. Bu durum testosteron baskılanması için yararlı olabilmektedir, ve dolayısıyla; enjeksiyon formundaki estradiolün, transfeminenlerde yüksek doz estradiol monoterapisi açısından en iyi seçenek olduğunu varsaymak pek mümkündür. Bunlarla birlikte enjeksiyon formundaki estradiol preparatlarıyla mümkün olan bu yüksek dozlar kolaylıkla aşırı doz kullanımına ve gereksiz yere artan risklere yol açabilmektedir (Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Ne yazık ki bu konuyla ilgili mevcut sağlık kılavuzlarının önerdiği enjeksiyon formundaki estradiol ester dozları ve aralıkları, aşırı yüksek ve çok seyrek uygulanır görünmektedir (örn. 10—40 mg/2 hafta, estradiol valerat[EV]); bu da kişinin HRT’den istediği sonucu alamamasıyla birlikte kişinin sağlık durumu açısından pek uygun olmayabilmektedir (Hembree vd. 2017; Deutsch 2016; Cavanaugh vd. 2015; Callen-Lorde 2018; T’Sjoen vd. 2020; Olson-Kennedy vd. 2016).

Yaklaşık 300 pg/mL (1.100 pmol/L) ortalama estradiol seviyesi hedefiyle yüksek doz estradiol monoterapisi için önerilen enjeksiyon estradiol ester dozları ve aralıkları aşağıda gösterilmiştir:

(Heeflenen estradiol düzeyi yaklaşık 300 pg/mL [1.100 pmol/L])

Estradiol Esteri

Kısa Aralık

Orta Aralık

Uzun Aralık

Simülasyon:

Estradiol benzoat (EB)

0,67 mg/1 gün

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

[Grafik]

Estradiol valerat (EV)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (yağ içinde)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (süsp.)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol enantat (EEn)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol undesilat (EU)ᵃ

10 mg/14 gün

20 mg/28 gün

30 mg/42 gün

[Grafik]

Poliestradiol fosfat (PEP)

160 mg/30 gün

240 mg/45 gün

320 mg/60 gün

[Grafik]

ᵃEstradiol undesilat için dozlar ve aralıklar çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

Bu dozlar ve aralıklar bir başlangıç noktası olarak değerlendirilmeli; kan tahlilleri temelinde gerektiği şekilde düzenlenmesi gerekmekmektedir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi) . Eğer estradiol seviyeleri çok düşükse ve testosteron baskılanması yetersiz kalınıyorsa dozlar arttırılmalıdır; eğer estradiol seviyeleri çok yüksekse fakat testosteron baskılanması sağlanmışsa doz azaltılmalıdır. Eğer kişinin HRT rejimine bir antiandrojen veya progestojen eklenecekse, bunlar testosteron baskılanmasına yardımcı olacağından hedeflenen estradiol seviyesini 100–200 pg/mL (367–734 pmol/L) aralığında tutmak için dozların daha düşük olması gerekmektedir. Benzer şekilde, gonadları cerrahi yolla alınmış kişilerde testosteron baskılanması gerekmeyeceği için estradiol dozları daha düşük tutulmalıdır.

Enjeksiyon halindeki estradiol preparatları, kas içine (intramüsküler; IM) veya deri altına (subkütan; SC; SubQ) uygulanabilmektedir (Kuhl, 2005; WikiWikiGrafikler). Estradiol esterlerinin enjeksiyonunda bir tür -depo- etkisi oluşur; bu sayede enjeksiyon bölgesinden yavaşça emilirler ve uzayan bir etki süresine sahip olurlar. Etki süresi kullanılan estere bağlı olarak birkaç günden birkaç hafta hatta aylara kadar değişebilmektedir. Kısa ve orta etki süreli yaygın kullanılan enjekte edilebilir estradiol esterleri arasında estradiol valerat (EV), estradiol sipionat (EC), estradiol enantat (EEn) ve estradiol benzoat (EB) bulunmaktadır. Daha uzun etki süresine sahip estradiol esterleri (örn. estradiol undesilat [EU] ve  poliestradiol fosfat [PEP]) ise artık ilaç firmaları tarafından üretilmemekte olup temin edilememektedir. Kas içi (IM) enjeksiyon durumunda genellikle deltoid kası (üst kol), vastus lateralis ve rektus femoris kasları (uyluk) veya ventrogluteal kas (kalça) enjeksiyon bölgeleri olarak kullanılmaktadır. Deri altı yağ içi (SubQ) daha az yaygın olmakla birlikte intramüsküler (IM) enjeksiyonla benzer farmakokinetik özellikler göstermektedir ve uygulaması daha kolay, daha az ağrılı ve daha pratiktir (Wiki; Deutsch vd., 2015). Ancak subkütan (SubQ) yolla güvenli ve rahat bir şekilde enjekte edilebilecek maksimum hacim, intramüsküler (IM) enjeksiyona kıyasla daha düşüktür (uygulama bölgesine bağlı olarak 1.5—3 mL ve 2—5 mL’ye kadar) (Hopkins, ve Arias, 2013Usach vd., 2019). Enjeksiyon formundaki estradiol genellikle daha ucuz olma eğilimindedir, ancak düzenli enjeksiyon gerektirdiğinden diğer uygulama yollarına kıyasla daha az kullanışlı olabilmektedir. Uzun vadede, enjeksiyon bölgesinde iç skar dokusu (iz dokusu) oluşma riski de söz konusu olabilmektedir. Estradiol enjeksiyonları dünyanın birçok yerinde (örn. Türkiye dahil olmak üzere Avrupa’nın büyük kısmında) piyasadan çekilmiştir ve bu ilaçlara erişim oldukça sınırlıdır. Son yıllarda birçok transfeminen bu uygulama yolunu kullanmak amacıyla resmi olmayan biçimlerde (yerel eczane ve/veya ilaç firmaları tarafından satılan; “homebrew” diye tabir edilen ve karaborsa piyasasında resmi olmayan bir biçimde satılan) hazırlanmış enjekte edilebilir estradiol preparatlarına yönelmektedirler.

Enjekte edilebilir estradiol preparatları genellikle diğer estradiol formlarına göre daha yüksek dozlarda kullanılır ve çok daha yüksek estradiol düzeylerine kolaylıkla ulaşabilmektedir. Bu durum testosteron baskılanması için yararlı olabilmektedir, ve dolayısıyla; enjeksiyon formundaki estradiolün, transfeminenlerde yüksek doz estradiol monoterapisi açısından en iyi seçenek olduğunu varsaymak pek mümkündür. Bunlarla birlikte enjeksiyon formundaki estradiol preparatlarıyla mümkün olan bu yüksek dozlar kolaylıkla aşırı doz kullanımına ve gereksiz yere artan risklere yol açabilmektedir (Kohli ve McClellan, 2001Kohli vd., 2004Kohli, 2005). Ne yazık ki bu konuyla ilgili mevcut sağlık kılavuzlarının önerdiği enjeksiyon formundaki estradiol ester dozları ve aralıkları, aşırı yüksek ve çok seyrek uygulanır görünmektedir (örn. 10—40 mg/2 hafta, estradiol valerat[EV]); bu da kişinin HRT’den istediği sonucu alamamasıyla birlikte kişinin sağlık durumu açısından pek uygun olmayabilmektedir (Hembree vd. 2017; Deutsch 2016; Cavanaugh vd. 2015; Callen-Lorde 2018; T’Sjoen vd. 2020; Olson-Kennedy vd. 2016).

Yaklaşık 300 pg/mL (1.100 pmol/L) ortalama estradiol seviyesi hedefiyle yüksek doz estradiol monoterapisi için önerilen enjeksiyon estradiol ester dozları ve aralıkları aşağıda gösterilmiştir:

(Heeflenen estradiol düzeyi yaklaşık 300 pg/mL [1.100 pmol/L])

Estradiol Esteri

Kısa Aralık

Orta Aralık

Uzun Aralık

Simülasyon:

Estradiol benzoat (EB)

0,67 mg/1 gün

1,33 mg/2 gün

2 mg/3 gün

[Grafik]

Estradiol valerat (EV)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (yağ içinde)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol sipionat (EC) (süsp.)

2 mg/3 gün

3,5 mg/5 gün

5 mg/7 gün

[Grafik]

Estradiol enantat (EEn)

5 mg/7 gün

7 mg/10 gün

10 mg/14 gün

[Grafik]

Estradiol undesilat (EU)ᵃ

10 mg/14 gün

20 mg/28 gün

30 mg/42 gün

[Grafik]

Poliestradiol fosfat (PEP)

160 mg/30 gün

240 mg/45 gün

320 mg/60 gün

[Grafik]

ᵃEstradiol undesilat için dozlar ve aralıklar çıkarımsal ve varsayımsaldır (Abbott 2009; Behre vd., 1999).

Bu dozlar ve aralıklar bir başlangıç noktası olarak değerlendirilmeli; kan tahlilleri temelinde gerektiği şekilde düzenlenmesi gerekmekmektedir (bkz. HRT’nin takibi ve izlenmesi) . Eğer estradiol seviyeleri çok düşükse ve testosteron baskılanması yetersiz kalınıyorsa dozlar arttırılmalıdır; eğer estradiol seviyeleri çok yüksekse fakat testosteron baskılanması sağlanmışsa doz azaltılmalıdır. Eğer kişinin HRT rejimine bir antiandrojen veya progestojen eklenecekse, bunlar testosteron baskılanmasına yardımcı olacağından hedeflenen estradiol seviyesini 100–200 pg/mL (367–734 pmol/L) aralığında tutmak için dozların daha düşük olması gerekmektedir. Benzer şekilde, gonadları cerrahi yolla alınmış kişilerde testosteron baskılanması gerekmeyeceği için estradiol dozları daha düşük tutulmalıdır.

Estradiol İmplantları

Estradiol implantları, saf kristal hormon şeklindeki küçük implantlardır ve doktorlar tarafından cerrahi bir işlemle deri altındaki yağ dokusuna yerleştirilir (Wiki; Kuhl, 2005). Vücut tarafından emilimleri yavaşça gerçekleşir ve yeni implantlar 4 ila 6 ayda bir yerleştirilir. Küçük bir cerrahi işleme ihtiyaç duyulması, yüksek maliyet ve sınırlı bulunabilirlik/erişilebilirlik nedeniyle estradiol implantları, diğer estradiol uygulama yolları kadar sık kullanılmaz. Ayrıca dünyadaki hemen hemen tüm farmasötik estradiol implantları piyasadan çekilmiş durumdadır ve mevcut implantlar neredeyse yalnızca yerel eczanelerde hazırlanan ürünlerdir (compunding). Estradiol implantlarıyla doz ayarlaması da diğer uygulama yollarına göre daha zordur. Buna rağmen, estradiol implantları çok istikrarlı ve sabit estradiol seviyeleri sağlamaktadır ve çok uzun etki süreleri sayesinde mevcut estradiol formları arasında nispeten benzersiz bir kullanım kolaylığı sunmaktadır.

Estradiol implantları, saf kristal hormon şeklindeki küçük implantlardır ve doktorlar tarafından cerrahi bir işlemle deri altındaki yağ dokusuna yerleştirilir (Wiki; Kuhl, 2005). Vücut tarafından emilimleri yavaşça gerçekleşir ve yeni implantlar 4 ila 6 ayda bir yerleştirilir. Küçük bir cerrahi işleme ihtiyaç duyulması, yüksek maliyet ve sınırlı bulunabilirlik/erişilebilirlik nedeniyle estradiol implantları, diğer estradiol uygulama yolları kadar sık kullanılmaz. Ayrıca dünyadaki hemen hemen tüm farmasötik estradiol implantları piyasadan çekilmiş durumdadır ve mevcut implantlar neredeyse yalnızca yerel eczanelerde hazırlanan ürünlerdir (compunding). Estradiol implantlarıyla doz ayarlaması da diğer uygulama yollarına göre daha zordur. Buna rağmen, estradiol implantları çok istikrarlı ve sabit estradiol seviyeleri sağlamaktadır ve çok uzun etki süreleri sayesinde mevcut estradiol formları arasında nispeten benzersiz bir kullanım kolaylığı sunmaktadır.

Estradiol implantları, saf kristal hormon şeklindeki küçük implantlardır ve doktorlar tarafından cerrahi bir işlemle deri altındaki yağ dokusuna yerleştirilir (Wiki; Kuhl, 2005). Vücut tarafından emilimleri yavaşça gerçekleşir ve yeni implantlar 4 ila 6 ayda bir yerleştirilir. Küçük bir cerrahi işleme ihtiyaç duyulması, yüksek maliyet ve sınırlı bulunabilirlik/erişilebilirlik nedeniyle estradiol implantları, diğer estradiol uygulama yolları kadar sık kullanılmaz. Ayrıca dünyadaki hemen hemen tüm farmasötik estradiol implantları piyasadan çekilmiş durumdadır ve mevcut implantlar neredeyse yalnızca yerel eczanelerde hazırlanan ürünlerdir (compunding). Estradiol implantlarıyla doz ayarlaması da diğer uygulama yollarına göre daha zordur. Buna rağmen, estradiol implantları çok istikrarlı ve sabit estradiol seviyeleri sağlamaktadır ve çok uzun etki süreleri sayesinde mevcut estradiol formları arasında nispeten benzersiz bir kullanım kolaylığı sunmaktadır.

Estradiol Formları Karşılaştırma Tablosu

Oral Estradiol
  • Tablet formunda bulunmaktadır.

  • Günlük olarak alınmaktadır.

  • %~5 biyoyararlanıma sahiptir (karaciğerden geçmektedir).

  • Türkiye’de bulunabilmektedir.

  • Pratik ve basit kullanıma sahiptir (günde 1 kez tabletin yutulması gereklidir).

  • Genelde düşük maliyete sahiptir, yaygın ve erişilebilirdir. Reçetesiz/doğrudan temin edilebilmektedir.

  • Kısa/orta vadede etkisi ve güvenirliliği hakkında bol veri bulunmaktadır.

  • Karaciğere olan etkileri güçlüdür (koagülasyon faktörlerini arttırabilmektedir) dolayısıyla pıhtılaşma ve kardiyovasküler hastalıklarda risk artışına sebep olmaktadır.

  • Çok yüksek dozlarda bile tek başına tam olarak testosteron baskılaması sağlayamamaktadır.

  • Çoğu kişi için, antiandrojen ile birlikte kullanımı gereklidir.

  • Kandaki E2 seviyelerinde kişi bazlı büyük değişkenlik göstermektedir.

  • Yüksek dozda monoterapi amaçlı kullanılması önerilmez, bunun için çok yüksek dozlara ihtiyaç vardır dolayısıyla kullanımı pıhtı riskini büyük ölçüde arttırabilmektedir.

  • Sağlıklı, ≤40 yaş, sigara içmeyen, obezite veya ek risk faktörü bulunmayan kişilere önerilmektedir.

  • HRT’ye yeni başlayan, HRT’nin etkilerini keşfetmek isteyen, pratik ve basit bir şekilde HRT’sini idame ettirmek isteyenlere önerilmektedir.

  • Maliyeti az ve erişmesi kolay olduğundan bunları öncelik edenlere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması, karaciğer hastalığı veya kardiyovasküler risk faktörü yüksek olanlara önerilmemektedir.

  • 40—45> yaş veya yüksek tansiyon seviyelerine sahip olanlara önerilmemektedir.

  • Sigara kullananlara önerilmemektedir.

  • Risk faktörleri bulunanların düzenli kan tetkikleri istemesi gerekmekte olup, tromboz semptomlarına karşı dikkatli olmaları gerekmektekdir.

Oral Estradiol
  • Tablet formunda bulunmaktadır.

  • Günlük olarak alınmaktadır.

  • %~5 biyoyararlanıma sahiptir (karaciğerden geçmektedir).

  • Türkiye’de bulunabilmektedir.

  • Pratik ve basit kullanıma sahiptir (günde 1 kez tabletin yutulması gereklidir).

  • Genelde düşük maliyete sahiptir, yaygın ve erişilebilirdir. Reçetesiz/doğrudan temin edilebilmektedir.

  • Kısa/orta vadede etkisi ve güvenirliliği hakkında bol veri bulunmaktadır.

  • Karaciğere olan etkileri güçlüdür (koagülasyon faktörlerini arttırabilmektedir) dolayısıyla pıhtılaşma ve kardiyovasküler hastalıklarda risk artışına sebep olmaktadır.

  • Çok yüksek dozlarda bile tek başına tam olarak testosteron baskılaması sağlayamamaktadır.

  • Çoğu kişi için, antiandrojen ile birlikte kullanımı gereklidir.

  • Kandaki E2 seviyelerinde kişi bazlı büyük değişkenlik göstermektedir.

  • Yüksek dozda monoterapi amaçlı kullanılması önerilmez, bunun için çok yüksek dozlara ihtiyaç vardır dolayısıyla kullanımı pıhtı riskini büyük ölçüde arttırabilmektedir.

  • Sağlıklı, ≤40 yaş, sigara içmeyen, obezite veya ek risk faktörü bulunmayan kişilere önerilmektedir.

  • HRT’ye yeni başlayan, HRT’nin etkilerini keşfetmek isteyen, pratik ve basit bir şekilde HRT’sini idame ettirmek isteyenlere önerilmektedir.

  • Maliyeti az ve erişmesi kolay olduğundan bunları öncelik edenlere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması, karaciğer hastalığı veya kardiyovasküler risk faktörü yüksek olanlara önerilmemektedir.

  • 40—45> yaş veya yüksek tansiyon seviyelerine sahip olanlara önerilmemektedir.

  • Sigara kullananlara önerilmemektedir.

  • Risk faktörleri bulunanların düzenli kan tetkikleri istemesi gerekmekte olup, tromboz semptomlarına karşı dikkatli olmaları gerekmektekdir.

Oral Estradiol
  • Tablet formunda bulunmaktadır.

  • Günlük olarak alınmaktadır.

  • %~5 biyoyararlanıma sahiptir (karaciğerden geçmektedir).

  • Türkiye’de bulunabilmektedir.

  • Pratik ve basit kullanıma sahiptir (günde 1 kez tabletin yutulması gereklidir).

  • Genelde düşük maliyete sahiptir, yaygın ve erişilebilirdir. Reçetesiz/doğrudan temin edilebilmektedir.

  • Kısa/orta vadede etkisi ve güvenirliliği hakkında bol veri bulunmaktadır.

  • Karaciğere olan etkileri güçlüdür (koagülasyon faktörlerini arttırabilmektedir) dolayısıyla pıhtılaşma ve kardiyovasküler hastalıklarda risk artışına sebep olmaktadır.

  • Çok yüksek dozlarda bile tek başına tam olarak testosteron baskılaması sağlayamamaktadır.

  • Çoğu kişi için, antiandrojen ile birlikte kullanımı gereklidir.

  • Kandaki E2 seviyelerinde kişi bazlı büyük değişkenlik göstermektedir.

  • Yüksek dozda monoterapi amaçlı kullanılması önerilmez, bunun için çok yüksek dozlara ihtiyaç vardır dolayısıyla kullanımı pıhtı riskini büyük ölçüde arttırabilmektedir.

  • Sağlıklı, ≤40 yaş, sigara içmeyen, obezite veya ek risk faktörü bulunmayan kişilere önerilmektedir.

  • HRT’ye yeni başlayan, HRT’nin etkilerini keşfetmek isteyen, pratik ve basit bir şekilde HRT’sini idame ettirmek isteyenlere önerilmektedir.

  • Maliyeti az ve erişmesi kolay olduğundan bunları öncelik edenlere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması, karaciğer hastalığı veya kardiyovasküler risk faktörü yüksek olanlara önerilmemektedir.

  • 40—45> yaş veya yüksek tansiyon seviyelerine sahip olanlara önerilmemektedir.

  • Sigara kullananlara önerilmemektedir.

  • Risk faktörleri bulunanların düzenli kan tetkikleri istemesi gerekmekte olup, tromboz semptomlarına karşı dikkatli olmaları gerekmektekdir.

Dil Altı/Bukkal Estradiol
  • Oral yol ile kullanılması amaçlanan tabletlerin dilin altına ya da yanakların iç kısmına yerleştirilmesiyle kullanılmaktadır.

  • Günde 2—4 defa alınması önerilmektedir.

  • %~10 biyoyararlanıma sahiptir

  • Karaciğerden geçmemektedir, fakat; dil altı alınan tabletlerin bir kısmının da istemsiz olarak oral alınmasıyla bağlantılı olarak oral uygulama yolunun sebep olduğu risklere neden olabilmektedir.

  • E2 seviyelerinde dalgalanmalar (kısa süreli pikler) görülebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla çok daha yüksek E2 elde edilebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla daha yüksek E2 elde edilebildiğinden dolayı alınması gereken dozlar düşmektedir, dolayısıyla maliyet ilaç maliyetleri azalmaktadır.

  • Oral yol ile kıyasla karaciğerden büyük oranda geçmemektedir; bu da oral yol ile karşılaştırıldığında mevcut risklerin daha düşük olmasıyla sonuçlanmaktadır.

  • Dil altı/bukkal yol ile estradiol monoterapisi mümkündür fakat çoğunlukla önerilmemektedir, bu durumun sebebi herkeste tam testosteron baskılaması sağlayamamasıdır.

  • Günde 2—4 kez tekrarlanma ihtiyacından dolayı, uygulaması göreceli olarak zahmetlidir.

  • E2 seviyeleri doz yeterince sıklıkla uygulanmaz ise gün içinde stabilitesi düşük hale gelebilmektedir. Bu durum da genellikle ruh halini olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

  • Kısmen de olsa yutulabilmekte olup bir miktar doz oral yoldan geçebilmektedir. Bu da oral yol ile benzer risklerin artmasında ve risk faktörleri bulunan insanları etkileyebilmektedir.

  • Oral tableti yutmak yerine daha yüksek verim (biyoyararlanım) elde etmek isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletlere ulaşımı olan, fakat bu tabletler ile daha yüksek E2 seviyeleri ile daha yüksek T baskılaması isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletler ile daha düşük dozlarda etkili olması sebebiyle ilaç maliyetlerini öncelik edinen kişilere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması ve kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar bu yol ile estradiol alırken dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Ağız içinde uzun süre (bu süre yaklaşık olarak dil altı 3—15 dak. / bukkal 30—45 dak.) tablet tutmakta güçlük çeken kişilere önerilmemektedir.

  • Sık dozlamayı sürdüremeyecek olanlara önerilmemektedir.

  • Kan testi verilirken, doz zamanlamasına dikkat edilmelidir. Pik seviyelerinden dolayı ölçümlerde sapma oluşabilmektedir. Kan örneği verileceği sırada, sonraki dozdan hemen önce verilmesi önerilmektedir.

Dil Altı/Bukkal Estradiol
  • Oral yol ile kullanılması amaçlanan tabletlerin dilin altına ya da yanakların iç kısmına yerleştirilmesiyle kullanılmaktadır.

  • Günde 2—4 defa alınması önerilmektedir.

  • %~10 biyoyararlanıma sahiptir

  • Karaciğerden geçmemektedir, fakat; dil altı alınan tabletlerin bir kısmının da istemsiz olarak oral alınmasıyla bağlantılı olarak oral uygulama yolunun sebep olduğu risklere neden olabilmektedir.

  • E2 seviyelerinde dalgalanmalar (kısa süreli pikler) görülebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla çok daha yüksek E2 elde edilebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla daha yüksek E2 elde edilebildiğinden dolayı alınması gereken dozlar düşmektedir, dolayısıyla maliyet ilaç maliyetleri azalmaktadır.

  • Oral yol ile kıyasla karaciğerden büyük oranda geçmemektedir; bu da oral yol ile karşılaştırıldığında mevcut risklerin daha düşük olmasıyla sonuçlanmaktadır.

  • Dil altı/bukkal yol ile estradiol monoterapisi mümkündür fakat çoğunlukla önerilmemektedir, bu durumun sebebi herkeste tam testosteron baskılaması sağlayamamasıdır.

  • Günde 2—4 kez tekrarlanma ihtiyacından dolayı, uygulaması göreceli olarak zahmetlidir.

  • E2 seviyeleri doz yeterince sıklıkla uygulanmaz ise gün içinde stabilitesi düşük hale gelebilmektedir. Bu durum da genellikle ruh halini olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

  • Kısmen de olsa yutulabilmekte olup bir miktar doz oral yoldan geçebilmektedir. Bu da oral yol ile benzer risklerin artmasında ve risk faktörleri bulunan insanları etkileyebilmektedir.

  • Oral tableti yutmak yerine daha yüksek verim (biyoyararlanım) elde etmek isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletlere ulaşımı olan, fakat bu tabletler ile daha yüksek E2 seviyeleri ile daha yüksek T baskılaması isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletler ile daha düşük dozlarda etkili olması sebebiyle ilaç maliyetlerini öncelik edinen kişilere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması ve kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar bu yol ile estradiol alırken dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Ağız içinde uzun süre (bu süre yaklaşık olarak dil altı 3—15 dak. / bukkal 30—45 dak.) tablet tutmakta güçlük çeken kişilere önerilmemektedir.

  • Sık dozlamayı sürdüremeyecek olanlara önerilmemektedir.

  • Kan testi verilirken, doz zamanlamasına dikkat edilmelidir. Pik seviyelerinden dolayı ölçümlerde sapma oluşabilmektedir. Kan örneği verileceği sırada, sonraki dozdan hemen önce verilmesi önerilmektedir.

Dil Altı/Bukkal Estradiol
  • Oral yol ile kullanılması amaçlanan tabletlerin dilin altına ya da yanakların iç kısmına yerleştirilmesiyle kullanılmaktadır.

  • Günde 2—4 defa alınması önerilmektedir.

  • %~10 biyoyararlanıma sahiptir

  • Karaciğerden geçmemektedir, fakat; dil altı alınan tabletlerin bir kısmının da istemsiz olarak oral alınmasıyla bağlantılı olarak oral uygulama yolunun sebep olduğu risklere neden olabilmektedir.

  • E2 seviyelerinde dalgalanmalar (kısa süreli pikler) görülebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla çok daha yüksek E2 elde edilebilmektedir.

  • Aynı mg dozunda, oral yol ile kıyasla daha yüksek E2 elde edilebildiğinden dolayı alınması gereken dozlar düşmektedir, dolayısıyla maliyet ilaç maliyetleri azalmaktadır.

  • Oral yol ile kıyasla karaciğerden büyük oranda geçmemektedir; bu da oral yol ile karşılaştırıldığında mevcut risklerin daha düşük olmasıyla sonuçlanmaktadır.

  • Dil altı/bukkal yol ile estradiol monoterapisi mümkündür fakat çoğunlukla önerilmemektedir, bu durumun sebebi herkeste tam testosteron baskılaması sağlayamamasıdır.

  • Günde 2—4 kez tekrarlanma ihtiyacından dolayı, uygulaması göreceli olarak zahmetlidir.

  • E2 seviyeleri doz yeterince sıklıkla uygulanmaz ise gün içinde stabilitesi düşük hale gelebilmektedir. Bu durum da genellikle ruh halini olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

  • Kısmen de olsa yutulabilmekte olup bir miktar doz oral yoldan geçebilmektedir. Bu da oral yol ile benzer risklerin artmasında ve risk faktörleri bulunan insanları etkileyebilmektedir.

  • Oral tableti yutmak yerine daha yüksek verim (biyoyararlanım) elde etmek isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletlere ulaşımı olan, fakat bu tabletler ile daha yüksek E2 seviyeleri ile daha yüksek T baskılaması isteyen kişilere önerilmektedir.

  • Oral tabletler ile daha düşük dozlarda etkili olması sebebiyle ilaç maliyetlerini öncelik edinen kişilere önerilmektedir.

  • Kan pıhtılaşması ve kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar bu yol ile estradiol alırken dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Ağız içinde uzun süre (bu süre yaklaşık olarak dil altı 3—15 dak. / bukkal 30—45 dak.) tablet tutmakta güçlük çeken kişilere önerilmemektedir.

  • Sık dozlamayı sürdüremeyecek olanlara önerilmemektedir.

  • Kan testi verilirken, doz zamanlamasına dikkat edilmelidir. Pik seviyelerinden dolayı ölçümlerde sapma oluşabilmektedir. Kan örneği verileceği sırada, sonraki dozdan hemen önce verilmesi önerilmektedir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.

Transdermal Jel Estradiol
  • Cilde (genellikle kol, bacak ve karın) günlük olarak sürülüp kuruması beklenir.

  • Günde 2—3 defa kullanılmaktadır.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Transdermal banda kıyasla cilt reaksiyonu çok daha azdır.

  • Doz miktarı kolayca ayarlanabilmektedir (örn. 1—2 pompa).

  • Kişiden kişiye emilimde büyük farklılıklar olabilmektedir.

  • Her gün en az 2 defa uygulama gerekliliği ve jelin kuruma süresi görece daha zahmetlidir.

  • Yüksek E2 seviyelerine ulaşmak zor olabilmektedir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Türkiye’de estradiolün jel formu piyasada bulunmamaktadır.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar ya da bu sebepten dolayı bant kullanmak isteyen fakat cildi hassas olan kişilere önerilmektedir.

  • Yüksek E2 dozuna ihtiyaç duyanlara önerilmemektedir.

  • Evde evcil hayvan bulunduran ve sık temas halinde olanlar ile diğer insanlar ile sık temas halinde olanlara önerilmemektedir.

  • Estradiolün jel formu hayvanlar için çok ciddi zehirlenmelere sebep olabilmektedir. Çocuklar ile temas halinde olanlar da güvenlikleri için dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Kullanan kişilerin dikkatlice ve aynı saatlerde uygulamak, uygulama sonrası elleri yıkamak, cilt veya kıyafet teması konularında özenli olmaları gerekmektedir.

Transdermal Jel Estradiol
  • Cilde (genellikle kol, bacak ve karın) günlük olarak sürülüp kuruması beklenir.

  • Günde 2—3 defa kullanılmaktadır.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Transdermal banda kıyasla cilt reaksiyonu çok daha azdır.

  • Doz miktarı kolayca ayarlanabilmektedir (örn. 1—2 pompa).

  • Kişiden kişiye emilimde büyük farklılıklar olabilmektedir.

  • Her gün en az 2 defa uygulama gerekliliği ve jelin kuruma süresi görece daha zahmetlidir.

  • Yüksek E2 seviyelerine ulaşmak zor olabilmektedir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Türkiye’de estradiolün jel formu piyasada bulunmamaktadır.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar ya da bu sebepten dolayı bant kullanmak isteyen fakat cildi hassas olan kişilere önerilmektedir.

  • Yüksek E2 dozuna ihtiyaç duyanlara önerilmemektedir.

  • Evde evcil hayvan bulunduran ve sık temas halinde olanlar ile diğer insanlar ile sık temas halinde olanlara önerilmemektedir.

  • Estradiolün jel formu hayvanlar için çok ciddi zehirlenmelere sebep olabilmektedir. Çocuklar ile temas halinde olanlar da güvenlikleri için dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Kullanan kişilerin dikkatlice ve aynı saatlerde uygulamak, uygulama sonrası elleri yıkamak, cilt veya kıyafet teması konularında özenli olmaları gerekmektedir.

Transdermal Jel Estradiol
  • Cilde (genellikle kol, bacak ve karın) günlük olarak sürülüp kuruması beklenir.

  • Günde 2—3 defa kullanılmaktadır.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Transdermal banda kıyasla cilt reaksiyonu çok daha azdır.

  • Doz miktarı kolayca ayarlanabilmektedir (örn. 1—2 pompa).

  • Kişiden kişiye emilimde büyük farklılıklar olabilmektedir.

  • Her gün en az 2 defa uygulama gerekliliği ve jelin kuruma süresi görece daha zahmetlidir.

  • Yüksek E2 seviyelerine ulaşmak zor olabilmektedir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Türkiye’de estradiolün jel formu piyasada bulunmamaktadır.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar ya da bu sebepten dolayı bant kullanmak isteyen fakat cildi hassas olan kişilere önerilmektedir.

  • Yüksek E2 dozuna ihtiyaç duyanlara önerilmemektedir.

  • Evde evcil hayvan bulunduran ve sık temas halinde olanlar ile diğer insanlar ile sık temas halinde olanlara önerilmemektedir.

  • Estradiolün jel formu hayvanlar için çok ciddi zehirlenmelere sebep olabilmektedir. Çocuklar ile temas halinde olanlar da güvenlikleri için dikkatli olmaları gerekmektedir.

  • Kullanan kişilerin dikkatlice ve aynı saatlerde uygulamak, uygulama sonrası elleri yıkamak, cilt veya kıyafet teması konularında özenli olmaları gerekmektedir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.

Transdermal Bant Estradiol
  • Cilde, (genellikle karın, kalça ve uyluk) yapıştırılan bant formundadır.

  • 3—7 gün arayla bant değiştirilir.

  • Karaciğerden geçişi çok düşüktür, bu sebeple oral yönteme göre daha fizyolojik E2/E1 oranları sağlamaktadır.

  • Biyorararlanım seviyeleri oral  ve dil altı yönteme göre daha yüksektir.

  • Oral yol ile kıyasla daha düşük tromboz ve kardiyovasküler riske sahiptir.

  • Bant sabit E2 salınımı yaptığından dolayı, kandaki E2 seviyeleri daha stabil haldedir.

  • Bantların değiştirilme sıklığı 3—7 gündür (Türkiye’de bulunan piyasa ismi Climara Forte olan transdermal bandın değiştirilme sıklığı 7 gündür).

  • Kolayca cilt irritasyonu veya alerjik reaksiyon oluşabilmektedir.

  • Bantların erken gevşemesi ve çıkması gibi problemler oluşabilmektedir.

  • Genelde diğer formlardan daha maliyetli ve ulaşımı daha zordur.

  • Bazı kişilerde emilim yetersiz kalabilir; E2 düzeylerini yakından takip etmek gerekebilmektedir.

  • Karaciğer ve pıhtı risklerini düşük tutmak isteyenler, ileri yaş veya ek kardiyovasküler risk faktörüne sahip olanlar.

  • Oral ve dil altı kullanım yollarına göre daha yüksek verim elde etmek isteyenler.

  • Daha yüksek biyoyararlanıma sahip olması özelliğinden dolayı transdermal bantlar ile yüksek doz monoterapisi yapmak isteyenler.

  • Cildi fazla hassas olanlara önerilmemektedir.

  • Çok aktif fiziksel hayata sahip olanlara, bandın ter ya da sık hareket etmekten dolayı gevşeme ihtimalini arttırdığından pek önerilmemektedir.

  • Bantların ciltte daha stabil  ve daha uzun süre durmaları adına tegaderm marka şeffaf filmlerin kullanımı şiddetle önerilmektedir.

  • Bantların uygulanacağı cilt bölgesini periyodik olarak değiştirmek ve E2 seviyelerini takip etmek önemlidir.